Bulgur Palas anıtsal mimarisiyle, panoramik İstanbul manzarasıyla, kütüphanesi, sergi salonları, bahçesiyle harika bir yapı. Hem iç mekan, hem cepheleri ve tüm mimari detayları etkileyici. 2021 yılında İBB tarafından satın alınan yapı restorasyonun ardından kültür ve sanat mekanına dönüştürüldü. İyi ki 🙂💙
21 Mayıs 2024 Salı
İstanbul Bulgur Palas
3 Kasım 2023 Cuma
İstanbul Oyuncak Müzesi ve Japon Bebekler
Bu kadar yakında olmasına rağmen bu müzeye yeni gitmiş olmama söyleyecek bir sözüm yok... Japon Haftası nedeniyle Japon Oyuncak Bebeklerinin sergileneceğini duyar duymaz geldim. Müzenin her detayı özenle hazırlanmış. Tarihi köşk çok güzel. Türüne ve tarihine göre ayrılmış ve 1700 yıllarından günümüze kadar oyuncaklar cam vitrinler ardında sergileniyor. Alt katında yine oyuncaklarla çevrili bir cafe ve çıkışta da mini bir satış mağazası var.
Videonun ilk bölümünde Japon Oyuncak Bebekleri ve Oyuncakları Sergisinden fotoğraflar ikinci bölümde ise müzenin sürekli sergilenen oyuncaklarından görünümler yer alıyor.
00:00 Japon Oyuncak Bebekleri ve Oyuncakları Sergisi 01:07 İstanbul Oyuncak Müzesi Daimi Sergisi 01:54 İstanbul Oyuncak Müzesi Cafe
5 Aralık 2022 Pazartesi
The Museum Hotel Antakya ve Mozaikler
10 Nisan 2022 Pazar
Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi - Kiraz Çiçekleri - Sakuralar
13 Haziran 2021 Pazar
Göztepe 60. Yıl Parkı Gül Bahçesi
6 Nisan 2021 Salı
Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi - Sakuralar 🌸🌸🌸
1 Ekim 2019 Salı
İçimdeki Çocuk Sergisi
Bağlarbaşı'ndaki Abdülmecid Efendi Köşkü'nde 16. İstanbul
Bienali'ne paralel etkinlik olarak 'İçimdeki Çocuk' sergisi görülmeye değer.
İki yıl önceki 'Kapı Çalana Açılır' sergisi gibi yine Ömer Koç
Koleksiyonu'ndan bir seçki sunuluyor. Göz alıcı tarihi
köşkte alışılmamış, şaşırtıcı ve fantastik bir dünyaya adım atarken zamansızlığı da algılıyorsunuz. Köşkün Mısır ve Osmanlı izleri taşıyan iç ve dış mimari detayları ve tasarımıyla birlikte eserlerin sıradışılığı ve sosyal medyanın etkisiyle sergiye ilgi çok fazla. Hafta orrtası nispeten ziyaretçi sayısı daha az olsa da hafta sonu yoğunluk söz konusu. Eserleri daha iyi inceleyebilmek için mümkünse hafta ortası günlerde ziyaret edilmesini tavsiye ederim. 20 Mayıs 2018 Pazar
Perge Antik Kenti
Antalya'da 2018 Perge Yılı ilan edildi. Pamfilya'da Geç Klasik, Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerinin önemli bir merkezi olan Perge Antalya'nın yaklaşık 18 km doğusunda Aksu ilçesinde yer alıyor. Stadyum, agora, tiyatro, Hadrian Takı, bazilika gibi anıtsal yapılar yanısıra akropolis, Hellenistik Kuleler, kapılar, surlar, hamamlar, çeşmeler, su kanalı ve sütunlu
caddelerin de içinde bulunduğu antik kentte kazı ve restorasyon çalışmaları devam
ediyor. 300 metre uzunluğundaki sütunlu caddenin tam ortasındaki bölmeli su kanalı kuzeydeki nymphaeumdan gelen suyu taşıyordu. Çok sayıda turistin ziyaret ettiği Perge Antalya'nın en yakınında olmakla birlikte kentin kültürel ve tarihi zenginlikleri açısından da ilk sıralardaki yerini koruyor. Buluntulardan Erken Tunç Çağı'nda kurulduğu düşünülen ve UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne eklenen antik kentten arkeolojik kazılar sonucu çıkarılan birbirinden değerli Roma dönemi heykelleri bugün Antalya Müzesi'nde sergileniyor.
2 Kasım 2017 Perşembe
Koleksiyon Sergisi: Kapı Çalana Açılır
4 Ekim 2017 Çarşamba
Tirilye-Trilye-Trilya-Zeytinbağı
8 Temmuz 2017 Cumartesi
Gezi Blogları
Türkiye'nin de gerçek birer gezgin gibi -turist gibi değil; turist ile gezgin arasında çok fark var- dünyayı dolaşan gençlerinin olması ne iyi... Her ne kadar çok geç kalınmış olsa da. Bu gençler için mal, mülk ve araba edinme, bankaya paralar yığmak önem taşımıyor. Fight Club (1999), Özgürlük Yolu (2007) 🏕️🚶♂️ Yaban (2014) 🎒🌏 filmlerinin etkisi olabilir mi? İşe git-eve gel, trafikte saatler harca. Haftasonu alışveriş yap, sana dayatılanları satın al. Sosyal medyada filtrelerle, fotoşopla maskeleştirdiğin selfielerini, her yaptığını, her arkadaşınla buluşmanı paylaş. Arkadaş ve yakınlarınla görüştüğünüzde bile telefonu elinden bırakma. Oradayken orada olma. Trend mekanlarda görün. Böylece farklı olduğunu sanırken aslında rutin bir hayatla yılların geçsin. Şehir hayatında sıkışıp kalınmış bu Sisifos döngüsünden kurtulabilmek o kadar kolay değil elbette. Herkes coşkuyla isteklerinin peşinden gidemez, korkar, düşünür sonu ne olacak diye. Büyük kent aslında bir akvaryuma benziyor bu anlamda. Balıklar gibi her gün aynı yolları aşıp, aynı sıradan şeyleri yapıp, aynı balıklarla karşılaşıp, bize verilenlerle yetinip yaşadığımızı
sanıyoruz. Akvaryum balıkları denizi ve okyanusu bilmedikleri için
muhtemelen kendi hallerinden de memnunlar (Burada aklıma nedense Matrix -1999- geldi.). Şehir hayatı böyleyken çok daha küçük yerleşimler olan kasabalar çok
daha küçük ve kasvetli akvaryumlar olabilir. Oradaki minik balıklar da
büyük kente gelip büyük akvaryuma girme hayali kurabilir. (Nuri Bilge Ceylan'ın Kasaba - 1997, Mayıs Sıkıntısı - 1999 ve Uzak
- 2002 -üçü de harika filmlerdi-.) Ne tuhaf ki şehirliler de küçük bir kasabaya yerleşmek ister. Küçük akvaryumdaki balığa olasılıkların çokluğu, büyük akvaryumdakine ise azlığı cazip gelir. 2 Haziran 2017 Cuma
İstanbul'da Doğaya ve Tarihe Yolculuk
17 Mayıs 2017 Çarşamba
Selçuklu'nun ve Mevlana'nın Kenti Konya - 2 - Arkeoloji Müzesi
4 Mayıs 2017 Perşembe
Yerebatan Sarnıcı
20 Nisan 2017 Perşembe
İstanbul'da Japon Kiraz Ağaçları
5 Nisan 2017 Çarşamba
İlkbaharda Alaçatı Sokakları
29 Mart 2017 Çarşamba
Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi ve Sakuralar
İstanbul, Ataşehir'de ana yollar, kavşaklar, plazalar, çok katlı binalar ortasında nefes alınacak bir yer arıyorsanız Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi doğru bir adres. Geniş bir alana yayılmış ve asıl görev olarak bitkilerin araştırılması, tanıtılması ve korunması üzerine kurulmuş ayrıca çeşitli etkinliklerin ve turla gezintilerin düzenlendiği bir bahçe burası. İstanbul'a % 12 yeşil alan sağlaması açısından da önemli. 2002'de açılan parkta 50 bine yakın ağaç ve çalının, çok sayıda bitki türünün koleksiyonu yanısıra eğitim merkezi, kütüphane, herbaryum, bahçeler, adalar, havuzlar, köprüler, çeşmelerle birlikte piknik ve çocuklar için keşif, oyun alanları da bulunuyor. Adalar; Merkez Ada, Mesire Adası, İstanbul Adası, Arboretum Adası, Anadolu Adası, Ertuğrul Adası, Meşe Adası vb. olarak adlandırılmış. 31 Ağustos 2016 Çarşamba
İznik'te Tarihin İzinde
Bursa iline bağlı ve gölün doğu kıyısında kurulu olan İznik tarihi ve doğal güzellikleri, dini ve sivil mimari eserleriyle birlikte Osmanlı'da çinicilikte de özel bir yere sahip. Bitinya Krallığı, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu için önemli bu yerleşim surlarla çevrili. Günümüze kadar ulaşan 5 km uzunluğunda ve 13 m yüksekliğindeki surların 114 burcu, 4 ana kapısı (İstanbul, Lefke, Yenişehir ve Göl Kapı), 12 tali kapısı var. Roma Dönemine tarihlenen surlar kuşatmalar nedeniyle sürekli tahrip olduğu için onarım görmüş. Bugün İstanbul, Yenişehir ve Göl Kapı araç ve yaya trafiğine açık.Bizans, Selçuklu ve Osmanlı'nın kısa bir süre başkenti de olan İznik eski adıyla Nikea dikkate değer bir ilçe... Çok sayıda uygarlığın yerleştiği antik kent türbeleri, camileri, kiliseleri, hamamları, surları, tiyatrosu ve diğer yapılarıyla açık hava müzesini andırır. Altınşehir İznik'e en az bir günü ayırarak gezmek Anadolu'nun kültürel ve tarihi zenginliğini keşfetmek açısından harika bir fırsat.
7 Nisan 2016 Perşembe
Baltalimanı Japon Bahçesi'nde Sakuralar
Emirgan'daki Sakıp Sabancı Müzesi'ne giderken her seferinde önünden geçip "buraya mutlaka Nisan ayında gelmeliyim" dediğim Japon bahçesi harika bir yermiş meğer. Mevsim normallerinin biraz üzerinde bir hava vardı dün ve baharın tüm güzelliği hissediliyordu. Hafta içi gündüz saatlerindeki kalabalık hafta sonunu aratmıyordu. Aslında son yıllarda kalabalık açısından hafta sonu hafta içi ve sabah, gündüz, akşam fark etmiyor. İstanbul her zaman kalabalık ve yoğun bir trafiğe sahip. Sabancı Müzesi'nde 'Heinz Mack: Sadece Işık ve Renk' sergisini gezdikten sonra Emirgan Sütiş'te kısa bir süre oturup vakit kaybetmeden Baltalimanı'na yürüdüm.








