24 Temmuz 2009 Cuma

Anadolu Selçuklu’da Çini Teknikleri

Uygurlara kadar uzanan Türk çini sanatı Anadolu’da Selçuklular döneminde önemli bir gelişme gösterir. Uygurlarda yer döşemesi olarak kullanılan çiniye, Karahanlılar ve Gaznelilere ait yapılarda da rastlanır. 13. yüzyıldan itibaren mimaride her türlü yapının iç ve dış yüzeylerine kaplanan çini Anadolu’ya Büyük Selçuklu’dan geçmiştir. Anadolu çinilerinde Büyük Selçuklu sanatında görülen motiflere yer verilmekle birlikte yeni desen, renk ve tekniklerde uygulanır. Çini erken dönemlerde cami, mescit ve mezar anıtı gibi dini yapılarda görülürken daha sonraları medrese, köşk ve saraylarda da en önemli süsleme öğelerinden biri haline gelir.

Dini yapılarda mor, yeşil, firuze, lacivert renkli sırlanmış çini parçalarının alçı zemin üzerinde bir araya getirildiği Mozaik Çini Tekniği ve sırlı tuğla göze çarpar. İslam inancında ibadet edilen yerlerde insan ve hayvan figürünün bulunması yasak olduğundan genellikle geometrik desenler, yıldızlı geçmeler, rumi ve palmet gibi soyut bitkisel motifli kıvrık dallar ve iri kufî ve sülüs yazı süslemeleri uygulanıyor. Bu teknikle yapılmış çinilerin örneklerine Kayseri Kölük Camisi’nde, Divriği Kale Camisi’nde, iyi korunmuş olarak Malatya Ulu Cami’nde (1224), Sivas’taki İzzettin Keykavus Şifahane ve Türbesinde (1217) rastlamak mümkündür. 1251 tarihli Konya Karatay Medresesi çini, mozaik çini ve kabartma tekniğinde zengin renklere sahip çinileriyle önemlidir. Duvarları, kubbesi ve tonozları çini ile kaplanmış medrese Selçuklu çini sanatının en muhteşem örneği olmuştur...


Selçuklu çini süslemeciliğinin merkezi olan Konya’daki Alaeddin Cami’nin (1220) mihrabında ve kubbeye geçiş bölgesinde, Sırçalı Medrese’nin(1243) mihrabında ve eyvanında mozaik çini süslemeler yer alır. Konya Sahip Ata Camisi
’nin (1258) mihrabı, minarenin gövdesi, türbenin içindeki lahitler, kemerler, ajurlu pencere şebekeleri Selçuklu çini sanatının seçkin örnekleri ile kaplıdır. Bu örneklerde bitkisel motiflerin daha geniş alanları kapladığı görülür. Mozaik çini mihrabında geometrik motifler, yıldızlar, kıvrık dallar, rumilerden oluşan kompozisyon hakimdir.



Afyon’daki Çay Medresesi’nin (1278) büyük eyvanının mihrabı, giriş eyvanının cephesi ve kemerinde mozaik çiniler dikkati çeker. Sivas’taki Gök Medrese eyvan tonozunun içi, eyvanın arka duvarı Tokat’taki Gök Medrese’nin eyvan cephesinde mozaik çini uygulamaları vardır. Beyşehir Eşrefoğlu Cami (1297) taş ve ağaç işlemeleri, kalem işleri yanı sıra mozaik çini mihrabı ve çinili kemeriyle Selçuklu sanatının önemli örneklerini bir arada toplar. 1301 tarihli Türbesinin içindeki kubbe gösterişli kıvrık dallar, palmet, rumiler ve onikigen yıldızlarla süslüdür. Ankara’daki Arslanhane Camii’nin görkemli mihrabı ise, 13. yüzyıl sonunda firuze ve lacivert renkli mozaik çini ve alçı süslemeyle ulaşılan zenginliği ve teknik gelişmeyi gösterir. Mozaik çini tekniği basit bir geometrik desen üzerinde sırlı tuğla ile birleşerek minarelerde de sıklıkla kullanılmıştır.

12. yüzyılda iki kez fırınlanarak sır altı ve sır üstüne yedi rengin elde edildiği Minai Tekniği'ndeki renkli çinilerin yerini daha sonra sır üstüne uygulandığında metalik bir parıltı veren perdah tekniği alıyor. Konya’daki II. Kılıçarslan’ın köşkünden kalan çiniler uygulanması zor ama kaliteli ürünlerin ortaya çıktığı minai tekniğindedir. Yıldız, haç biçimli baklava ve kare çini levhalarda çeşitli duruşlar içinde insan, av hayvanları, kuşlar, stilize bitkiler ve aralarında çift başlı kartal, ejder, sfenks gibi karışık yaratıklarında olduğu zengin figürler minyatür gibi işlenmiştir. Bu çinilerin bir kısmı İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi’ndedir.

Kayseri’deki Keykubadiye (1224-1226) ve Beyşehir KubadAdab (1226-37) saraylarında bulunan çiniler sır altına boyama ve sır üstüne madeni parıltı veren Perdah Tekniği’ne örnek verilebilir. Keykubadiye’deki haçvari, kare ve sekiz köşeli yıldız biçimli levhalarda geometrik motifler ve kıvrık dallarla süslüdür. KubadAdab’taki haç biçimli çinilerle birbirine bağlanan, sır altına mor, firuze, yeşil ve mavi renkli yıldız şeklindeki çinilerde çok çeşitli insan ve hayvan figürleri göze çarpar. Saraylardaki neşeli, dünyaya bağlı, bol figürlü çinilerin yanı sıra lacivert zemin üzerine kabartma beyaz harflerle yazılmış kitabe çinileri de bulunmuştur.

Nalan Yılmaz 10 Ekim 2006

Kaynaklar:

1- Aslanapa, Oktay, Türk Sanatı, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1984

Benzer Konular:

Anadolu Selçuklu Sanatında Duvar Çinileri
Anadolu Selçuklu Hanları
Anadolu Selçuklu Medreseleri
Konya Türbeleri
Selçuklu'nun ve Mevlana'nın Kenti Konya - 1

*****Bu sayfalardaki yazıların tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir. Nalan Yılmaz adıyla tüm yazılar 'Creative Commons Attribution Noncommercial-No Derivative Works 3.0 Unported License' altında tescillidir.  Creative Commons License

0 comments :

Yorum Gönder



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...