20 Ekim 2022 Perşembe

Meşher'de Ben Kimse Sen De Mi Kimsesin? Sergisi

İstanbul'un en güzel yanlarından biri sanatsal ve kültürel etkinlikler. Her türlü soruna rağmen -ki bu sorunlar hep var ve olacak- benim için onu vazgeçilmez yapan özelliklerinden biri bu. Kentte yürüyerek gezen flaneurlüğü -flaneuse- 🐢🚶🏻‍♀️ benimseyen biri olarak kent sokakları, tarihi dokusu, parkları, bahçeleri, kafeleri, panoramik manzaraları gibi müzeler ve sanatsal etkinlikler de ruhuma, zihnime, bedenime iyi geliyor. Aslında pek çoğuna gidilemese de gidebileceğini bilmek hissi bile yetiyor. Özgürsen, zamanın varsa sana bütün hazinelerini sunan İstanbul büyülü bir şehir. Birkaç dakika önce sinirlenirken birden insanı gülümsetebiliyor. Acele etmeden, bir kaplumbağa gibi yavaş ve farkına vararak, zıtlıklar içindeki uyumu görüp sakin kalabilmek, denge içinde yargılamadan ona teslim olmak... Sadece bu bile başka boyutlarını anlayabilmeyi sağlıyor.


10 Ekim 2022 Pazartesi

Abdülmecid Efendi Köşkü'nde İsmi Lazım Değil Sergisi


"Küratörlüğünü Brigitte Pitarakis ve Selen Ansen’in üstlendiği İsmi Lâzım Değil sergisi, 20 Eylül – 11 Aralık 2022 tarihleri arasında Abdülmecid Efendi Köşkü’nde sanatseverlerle buluşuyor. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç’un teşvîki ve Koç Holding’in desteğiyle düzenlenen sergi, Bizans döneminin doğaüstü ve bilinmez olana ilişkin sembolik dünyasından hareketle, güncel sanatta bilinmez olanın temsilini sorguluyor.
 
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç’un teşvîki ve Koç Holding’in desteğiyle düzenlenen İsmi Lâzım Değil sergisi, Abdülmecid Efendi Köşkü’nde sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Küratörlüğünü Brigitte Pitarakis ve Selen Ansen’in üstlendiği sergi, 20 Eylül’den itibaren Pazartesi günleri hariç 11.00 – 19.00 saatleri arasında 11 Aralık 2022’ye kadar açık kalacak.
 

13 Haziran 2021 Pazar

Göztepe 60. Yıl Parkı Gül Bahçesi

Gül titreşimi en yüksek çiçek. Gül kokusu 320 mhz frekansa sahip. Beden-ruh-zihin bütünlüğünü ve bir olmayı simgelediği gibi sevgi, saflık ve sadelikle de özdeşleşir. Bütünsel bir şifa kaynağı olduğuna inanılır. Özellikle pembe Isparta gülünden doğal yöntemlerle elde edilen gül yağı bir mucize gibi görülmekle birlikte oldukça değerli.

 

Göztepe 60. Yıl Parkı - Gül Bahçesi - 11 Haziran 2021

3 Ekim 2020 Cumartesi

Barbizon Okulu ve Doğa Ressamları

Kent yaşamının zorluğundan, kalabalığından kırsal yerlere kaçan ve Paris’in dışında Barbizon köyü yakınlarında Fontainebleau ormanlarında doğa ile iç içe yaşayan bir grup Barbizon Okulu (1830-1870) sanatçıları olarak anılırlar. Jean Baptiste Camille Corot, Théodore Rousseau, Charles François Daubigny,  Narcisse Virgilio Diaz de la Peña, Jules Dupré, Constant Troyon ve Jean-François Millet gibi ressamlar açık havada dolaşıp notlar alır, eskizler yaparlar. Pek çok yönden farklı olmakla birlikte sanatçılar büyülendikleri doğa gezilerinin ardından, fikirlerini paylaşmak, teknik uygulamaları tartışmak ve manzaranın bağımsız bir konu olarak tanınması için bir araya gelirler. 17. yüzyıl Hollanda manzara  ve İngiliz ressam John Constable'ın resimlerinden etkilenerek romantik ışık altında manzara içinde ağaçlar, inekler, uzaklara giden yol gibi görüntülerle doğayı yüceltirken hoş görünen yanlarını idealize edilmiş olarak değil ama gerçekçi bir biçimde gösterirler. Fransız doğa ressamları manzara yanı sıra natürmort ve portre de çalışırlar. 19. yüzyıl sonlarında belli bir alıcı kitlesi olup evlere giren küçük ve orta boyutlu bu resimler Türkiye, Avrupa ve Amerika’dan giden diğer sanatçıların da ilgisini çeker.

15 Eylül 2020 Salı

Yunan Sanatında Grifon, Sfenks ve Kentauros

1997 tarihli  yüksek lisans tezim: Eski uygarlıkların mitolojilerindeki karışık yaratıklardan yola çıkarak Yunan Sanatında Grifon, Sfenks ve Kentauros. Konuyu seçme nedenim tamamen kişisel: sanat tarihi eğitimi alsam da mitolojiye* ve arkeolojiye olan ilgimden kaynaklanıyor. Kökenleri Mezopotamya ve Mısır'a dayanan üç efsanevi yaratık binlerce yıl çeşitli sanat eserleri üzerinde sıkça yer alır. Yunan'da sanat M.Ö. ikinci binden itibaren Girit ve Miken kültürleriyle başlasa da bu kültürlerin ortadan kalkmasından sonraki Karanlık Çağ'ın ardından M.Ö. 8. yüzyılda Doğu ile ilişkiler sonucu gelişir.  Bu dönemde  Mezopotamya, Mısır, Suriye, İran ve Anadolu'dan gelen etkilerle bazı motifler ve üsluplar Yunan Sanatı'na girer. Tezin amacı Doğu uygarlıklarının Yunan Sanatındaki etkilerini de göstermektir. 

İstanbul Teknik Üniversitesi - Sosyal bilimler Enstitüsü

Bu tez, YÖK tez merkezinde bulunmaktadır. Teze erişmek için tıklayın. Eğer tez bulunamazsa, YÖK Tez Merkezi'ndeki tarama bölümünde tez numarasını arayabilirsiniz. Tez numarası: 64202


1 Ekim 2019 Salı

İçimdeki Çocuk Sergisi

Bağlarbaşı'ndaki Abdülmecid Efendi Köşkü'nde 16. İstanbul Bienali'ne paralel etkinlik olarak 'İçimdeki Çocuk' sergisi görülmeye değer. İki yıl önceki 'Kapı Çalana Açılır' sergisi gibi yine Ömer Koç Koleksiyonu'ndan bir seçki sunuluyor. Göz alıcı tarihi köşkte alışılmamış, şaşırtıcı ve fantastik bir dünyaya adım atarken zamansızlığı da algılıyorsunuz. Köşkün Mısır ve Osmanlı izleri taşıyan iç ve dış mimari detayları ve tasarımıyla birlikte eserlerin sıradışılığı ve sosyal medyanın etkisiyle sergiye ilgi çok fazla. Hafta orrtası nispeten ziyaretçi sayısı daha az olsa da hafta sonu yoğunluk söz konusu. Eserleri daha iyi inceleyebilmek için mümkünse hafta ortası günlerde ziyaret edilmesini tavsiye ederim. 

20 Mayıs 2018 Pazar

Perge Antik Kenti

Antalya'da 2018 Perge Yılı ilan edildi. Pamfilya'da Geç Klasik, Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerinin önemli bir merkezi olan Perge Antalya'nın yaklaşık 18 km doğusunda Aksu ilçesinde yer alıyor. Stadyum, agora, tiyatro, Hadrian Takı, bazilika gibi anıtsal yapılar yanısıra akropolis, Hellenistik Kuleler, kapılar, surlar, hamamlar, çeşmeler, su kanalı ve sütunlu caddelerin de içinde bulunduğu antik kentte kazı ve restorasyon çalışmaları devam ediyor. 300 metre uzunluğundaki sütunlu caddenin tam ortasındaki bölmeli su kanalı kuzeydeki nymphaeumdan gelen suyu taşıyordu. 

Çok sayıda turistin ziyaret ettiği Perge Antalya'nın en yakınında olmakla birlikte kentin kültürel ve tarihi zenginlikleri açısından da ilk sıralardaki yerini koruyor. Buluntulardan Erken Tunç Çağı'nda kurulduğu düşünülen ve UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne eklenen antik kentten arkeolojik kazılar sonucu çıkarılan birbirinden değerli Roma dönemi heykelleri bugün Antalya Müzesi'nde sergileniyor.


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...