Mezopotamya kökenli karışık yaratıklardan grifonlara Yunan Sanatı'nda da özellikle Doğu etkilerinin görüldüğü M.Ö. 8. yüzyıl sonlarından itibaren sıklıkla rastlanır. Lahitlerde, tapınak frizlerinde, vazolarda, bronz eşyalarda, takılarda ve sikkelerde tasvirleri yer alır. Ayrıca hayvan figürünün üst bölümü olarak dekoratif amaçlı protomlarda da görülür. Çoğunlukla büyük bronz kazanların kenarlarını süsleyen kulp işlevleri vardır. Üstün bir işçilik örneği olan dökme veya çekiçlenmiş grifon başları Olimpia, Etruria, Delfi ve İyonya'da bulunmuştur. Mezopotamya ve Anadolu etkilerini göstermekle birlikte Yunan tasvirlerindeki korkutucu grifonlar; genellikle ağızları açık kartal başlı, gagalı, kanatlı ve aslan gövdelidir.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri'ndeki 8.5 cm yüksekliğinde bronz bir protomda ağzını ve gözlerini şiddetle açmış grifon boynunun altındaki geniş yuvarlak kısmıyla kazana bağlanır. Böylece kulp işlevi görür. Milet'te bulunan ve M.Ö. 7. yüzyıl ilk çeyreğine tarihlenen bu protomun alnının üzerinde yuvarlak bir topuz, kırık eşek kulakları, boynuna inen kıvrımlı saç lülesi dikkati çeker. Yüzü ve boynu balık pulu biçimindedir.