|
İsviçre, Maienfeld, Heididorf |
80'lerde çocuk olmanın belirli başlıkları vardır. Televizyon evlere 70’li yıllardan
sonra girmeye başlar ve çok özel bir yere sahip olur. Geriye bakıldığında
akılda kalanların çoğu televizyon programları ile ilgilidir. Günümüzün
yetişkinleri olan 80'lerin çocukları; TRT'de yayınlanan çizgi filmlerden
Heidi'yi mutlaka o yıllardan hatırladıklarının içinde sayarlar. Heidi bizim
için bugünkü çocukların Sünger Bob'u gibiydi. Bütün çocuklar gözümüzü
ayırmadan seyrederdik. Okul bahçesinde şarkısını bağıra çağıra söyleyişimiz
-tabi ki biraz uydurarak- bizi neşelendirirdi. Heidi çocukluk anılarımda
kalmışken ve 30’lu yaşlarımın ikinci yarısındayken Heidi'nin büyükbabasının
kulübesinin önünde durmak öyle heyecan vericiydi ki. Heidi sanki o neşeli
kahkahalarını atarak sevimli kulübeden koşarak çıkacaktı. Tabi çevredeki
keçiler de bu beklentiyi artırıyordu.
İsviçre’nin doğasının güzelliği ile ünlü Zürih kenti geçtiğimiz yaz üç günümüzü geçirmek
için çok ideal göründü. Zenginliğini havaalanından hissetmeye başladığımız şehir
için yazılacak çok şey var ama burada fazla söz edemeyeceğim çünkü anlatmak
istediğim başka bir yer var. Zürih'te mevsim yaz ise 'Classic Trolley' yazan
şirin kırmızı otobüslerle yapılan şehir turu detaylı gezmek istediğiniz yerleri
seçip tekrar gelmeniz için fikir verecektir. Tramvay benzeri otobüsün açık
pencerelerinden güzel binaları, göle dökülen nehir üstündeki köprüleri
görebilirsiniz. Tabi ki birçok gezilebilecek kilise ve müze de bu listeye eklenebilir.