II. Bayezid dönemi yazarlarından Uzun Firdevsi’nin ‘Süleymanname’ adlı eseri tüm hayvanların dilinden anlayan peygamber Süleyman ve onun hizmetindeki varlıklarla
ilgilidir. Bu yazmadaki minyatürlerden birinde Hz. Süleyman’ın sarayında krallar,
ulu kişiler, melekler, hayvanlar, cinler, şeytanlar ile resmedildiği kalabalık sahnenin
üst bölümünde belirgin özellikleriyle Simurg da yer alır.
III. Murat’ın kızı Fatma Sultan için Türkçeye çevrilen Paris Ulusal Kitaplıktaki Muhammed Emir Hasan el Suudi’nin gezegenlerden, astronomiden, burçlardan, falcılıktan bahsettiği ‘Metaliü’s-Saade’ yazmasının 68 minyatürü (1582) Nakkaş Osman üslubundadır. 21 x 31 cm boyutlarındaki 286 sayfalık kitabın ilk minyatüründe III. Murat, bir halı üzerinde oturur ve önünde açık duran kitaba şaşkınlıkla bakar. Çok özenli, ince tekniğe sahip, kaliteli diğer resimlerde, burçların etkisindeki insanların durumlarının yanı sıra, her gezegenin mesleklerini yaparken eğlenceli çizilmiş sarıklı figürler, tılsımlar, efsaneler, doğaüstü varlıklar, egzotik hayvanlar vb. konular vardır. Minyatürlerden birinde Hz. Süleyman’ın iki kubbeli sarayının bahçesinde kanatlı melekler, boynuzlu cinler ve çatıda biri tavus kuşu, biri Simurg olan dört kuş gösterilir. Tasvir edilen figürler Hz. Süleyman’ın her türlü yaratık üzerinde sahip olduğu gücü simgeler. Çatının köşesinde duran Simurg’un gökkuşağı renklerindeki kuyruğu aşağıya, meleklerden birinin yüzüne doğru sarkar. Parlak renkli giysiler, görkemli yapı, kuşlar, hayali yaratıklar son derece zariftir.
III. Murat’ın kızı Fatma Sultan için Türkçeye çevrilen Paris Ulusal Kitaplıktaki Muhammed Emir Hasan el Suudi’nin gezegenlerden, astronomiden, burçlardan, falcılıktan bahsettiği ‘Metaliü’s-Saade’ yazmasının 68 minyatürü (1582) Nakkaş Osman üslubundadır. 21 x 31 cm boyutlarındaki 286 sayfalık kitabın ilk minyatüründe III. Murat, bir halı üzerinde oturur ve önünde açık duran kitaba şaşkınlıkla bakar. Çok özenli, ince tekniğe sahip, kaliteli diğer resimlerde, burçların etkisindeki insanların durumlarının yanı sıra, her gezegenin mesleklerini yaparken eğlenceli çizilmiş sarıklı figürler, tılsımlar, efsaneler, doğaüstü varlıklar, egzotik hayvanlar vb. konular vardır. Minyatürlerden birinde Hz. Süleyman’ın iki kubbeli sarayının bahçesinde kanatlı melekler, boynuzlu cinler ve çatıda biri tavus kuşu, biri Simurg olan dört kuş gösterilir. Tasvir edilen figürler Hz. Süleyman’ın her türlü yaratık üzerinde sahip olduğu gücü simgeler. Çatının köşesinde duran Simurg’un gökkuşağı renklerindeki kuyruğu aşağıya, meleklerden birinin yüzüne doğru sarkar. Parlak renkli giysiler, görkemli yapı, kuşlar, hayali yaratıklar son derece zariftir.
III. Murad döneminde Seyyid Lokman’ın yazdığı ve bir İslam tarihi olan 1583 tarihli
‘Zübdet-üt-Tevarih’de, Âdem ve Havva’dan itibaren peygamberlerin öyküleri ve
Osmanlı padişahlarının soyağacı aktarılır. Nakkaş Osman ve ekibinin
çizimlerinde dinî öyküler güncel olaylar gibi verilir. Gerçekçi anlayış ön
plandadır; kompozisyon ve renk üstünlüğü
güçlüdür. Yazmanın minyatürlerinden ikisinde yok olan Sodom kentine arkasını
dönen Hz. Lut, olağanüstü kanatlarıyla sol üst köşeden giren Cebrail, alt
bölümde diz çökmüş Hz. Hanzale bin Safvan ve Simurg yer alır. Cebrail Sodom
kentini yıkmak için kanatlarını ve ellerini kullanır. Peygamberlerin
kutsallıkları altın renkli halelerle vurgulanır. Her iki kompozisyonda da iki
ayrı konu iki sahneyle gösterilir. Ayrıntılı ve ince bir teknikle çizilen Simurg
resimlerden birinde kaya üzerindedir; mor, kırmızı, yeşil lacivert ve altın
renkli upuzun kuyruğu havada dalgalanır. Pençelerinin altındaki kayanın
üzerinde kan, yan kısımda ise kafatası ve kemikler görülür. Çizgide ustalık
renklerde çeşitlilik ve canlılık dikkat çeken özelliklerdir. Diğer minyatürde
karanlık zemindeki dev kuş, kanlı pençeleri altına bir oğlan çocuğu almıştır. Avlayacak
bir kuş bulamayınca bir erkeği ve kızı kaçırır. Ras kavminin peygamberi Hz.
Hanzale durumu öğrenir ve Allah’a dua eder. Simurg üzerine yıldırım düşmesi
sonucu yanar*. Hayali kuş İslam kültüründe hem iyi hem kötü yönleriyle sembolik
olarak ele alınır.
Osmanlı’da Falnameler geleceği bilmeye yönelik yazmalardır. Vezir Kalender Paşa tarafından hazırlanıp I. Ahmed’e sunulan 41 yapraklı, albüm niteliği taşıyan Falname’de** (1614-16) edebiyat öykülerinden, astrolojik, dini ve kıyamet imgelerinden oluşan büyük boyutlu 35 minyatür vardır. Üslup farklılıklarından birkaç nakkaşın çalıştığı anlaşılan minyatürlerin karşı sayfalarındaki metin o minyatürü açanın falıdır. Bunlardan birinde sihirli kuş Simurg Hipokrat’ı Kaf Dağı’ndaki yolculuğunda üzerinde taşır. Antik dönemin hekimi Hipokrat bu yolculuğu Kaf Dağı’ndan bazı şifalı bitkiler almak için yapar. Minyatürün koyu fonu figürlerin canlı ve parlak renklerini öne çıkarır. Simurg tüm varlığıyla neredeyse bütüne yayılır. Aynı tonlarda kıvrımlı motiflerle, bulutlarla dolu gökyüzü dekoratif etki oluştururken uyumlulukta sergiler. Başka bir resimdeki kalabalık figürlü sahnenin ortasında bilgili, zengin kral Süleyman, Saba Melikesi ile tahtta oturur. Etrafı emrindeki tüm hayvanlar ve doğaüstü varlıklarla çevrilidir. Üst bölümde diğer yaratıklardan ayırt edilebilen Simurg havada kanatlarını açmış, gösterişli gövdesiyle uçarken tipik bir görünümündedir.
*And, Metin, Minyatürlerle Osmanlı - İslam Mitologyası, YKY, İstanbul, 2007, s: 212
**Bu albümün minyatürleri 2009 yılında "Falname: Kehanetler Kitabı" adıyla Washington’da sergilenmiştir.
1700 yıl yaşayan dev kuş: SİMURG - 1
Nalan Yılmaz, Osmanlı Minyatüründe Simurg, 11 Mart 2013, Lebriz Sanal Dergi
****Bu sayfalardaki yazıların tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak
gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek
alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir. Nalan Yılmaz adıyla tüm yazılar 'Creative Commons Attribution Noncommercial-No Derivative Works 3.0 Unported License' altında tescillidir. 2008-2018
0 comments :
Yorum Gönder