Sanat kokan Montmartre 20. yüzyıl başlarında yerini yavaş yavaş
Montparnasse’a bırakır. Görsel sanatlarla uğraşan tanınmış veya umudu ve
çabası olan sanatçıların içinde yaşadığı bir başka kent gibidir kahve
ve barlarıyla ünlü Montparnasse. Kimi zaman zorluklar ve yoksulluk
içinde bohem bir hayatın yaşandığı bir yerdir. Henri Matisse, Pablo Picasso, Guillaume Apollinaire, Fernand Leger, Marc Chagall, Max Jacob,
Amedio Modigliani, Ezra Pound, Marcel Duchamp, Constantin Brancusi, Juan
Gris, Diego Rivera, Alberto Giacometti, André Breton, Salvador Dali,
Jean Paul Sartre, Henry Miller, Samuel Beckett, Joan Miro, Ernst
Hemingway gibi sanatçılar kısa veya uzun süre burada kalırlar.
20 Şubat 2015 Cuma
20. Yüzyıl'ın ilk Yarısında Paris'te Sanat Ortamı
12 Şubat 2015 Perşembe
Van Gogh Kızları
Resim sanatının başta sinema ve
moda olmak üzere mimari, dekorasyon, mobilya,
grafik, reklam, endüstri ürünleri ve hatta gıda sektörlerinde etkilerine
sıklıkla rastlıyoruz. 1937 yılında Sürrealistlerle arkadaş olan İtalyan modacı Elsa Schiaparelli, Salvador Dali ile işbirliği sonucu ipek
organze ve sentetik at kılından yapılmış, ıstakoz
baskılı elbise
tasarlar. Kişiye özel tasarımın önemli isimlerinden Fransız moda tasarımcısı
Yves Saint Laurent, Mondrian’ın beyaz, kırmızı, mavi, siyah ve sarı renk
bloklarından oluşan kompozisyonunu 1965 yılında kolsuz elbise üzerine uyarlamasıyla moda ve sanat arasında bağ kurar.
Sonrasında moda sektörüyle sanat arasındaki ilişkide en çok, soyutu ön plana çıkaran Hollandalı Piet
Mondrian’ın zamansız ve evrensel yapıtları
uygulanır hale gelir. Günümüzde moda tasarımcılarının ve sanatçıların
ortak projeler üzerinde çalışması yaygın bir durum artık.
Bir başka Hollandalı Vincent van
Gogh da modaya esin kaynağı olan ressamlardan. Rodarte’nin 2012 Bahar koleksiyonunda Kate ve Laura Mulleavy kardeşler, Van Gogh’un ‘Yıldızlı Gece’, ‘Vazoda On
İki Ayçiçeği’, ‘Ren Nehrinde Yıldızlı Bir Gece’, ‘Çiçek Açan Badem Ağacı’ gibi resimlerinden
uyarlanan baskılı kıyafetlerle ressamın hayal dünyasında kaybolurlar. Resimleriyle
umut aşılamak, acıları sevince dönüştürmek isteyen, ölümde bile iyi bir yan
gören trajik yazgılı ressama, sarılar, maviler, lacivertler, toprak tonlarıyla;
bahar dalları, ayçiçekleri, yıldızlarla; uçuşan tüller ve parlak kumaşlarla selam
yollarlar. Baharda umudun ve neşenin yeniden ortaya çıkacağını göstermeye
çalışırlar...
22 Ocak 2015 Perşembe
Şehzade Abdülmecid Efendi Köşkü
Aralık 2014'te Kuzguncuk gezimiz sırasında görebilme şansı bulduğum Bağlarbaşı'ndaki ‘Koç Topluluğu Spor Kulubü’ne ait tesis arazisi içinde bulunan Abdülmecid Efendi Köşkü
dış ve iç görünümüyle etkileyici. Mısır Hıdıvi İsmail Paşa'nın 1880’li
yıllarda oğlu Tevfik Paşa için av köşkü olarak yaptırılan yapı, 1895’te Sultan
II. Abdülhamid tarafından satın alınarak Abdülaziz'in oğlu Abdülmecid
Efendi'ye (1868–1944) tahsis edilir. Şehzade Abdülmecid Efendi harem
ve müştemilat binalarıyla genişletilen yapıların günümüze ulaşan
selamlık bölümünü 1918 yılına kadar yazlık konut olarak kullanır. Burada
özellikle Çarşamba günleri resim yaptığı bilinir. Diğer günlerde ise
dönemin sanatçılarının, edebiyatçılarının ve siyasetçilerinin sık sık
toplandığı bir kültür merkezine dönüşür. 200 dönüme yakın bir koru
içinde yer alan ve 1903 yılında onarım gören köşkün bazı kaynaklarda
mimar Alexandre Vallaury tarafından tasarlandığı belirtilir.
16 Ocak 2015 Cuma
Aslan Şehir: SİNGAPUR
Changi havaalanına iner inmez ne kadar düzenli bir şehre geldiğimizin sinyallerini aldık. Şehirde geçirdiğimiz üç günün sonunda da bundan emin olduk. Geldiğimiz yer olan Bangkok’un karmaşasından sonra Singapur, metrosuyla, tertemiz sokaklarıyla bizi etkilemeye hazır. Dünyanın dördüncü büyük ticaret ve finans merkezi olmasıyla, gökdelenlerin çokluğuyla yaşam kalitesini de belli ediyor.
Burada yaşayanlar çoğunlukla Çinli, Hintli ve Malezyalı. Her üç kişiden sadece biri Singapurlu. Bu kültür çeşitliliği yemeklere de yansıyor. İnsanları seviyeli ve mesafeliler. Ülkede pek çok yasak olduğunu hediyelik eşya dükkanlarındaki tişörtlerin baskılarından anladık. Genelde mantıklı yasaklar: tükürmek, sakız çiğnemek ve yemek yemek (bazı yerlerde) vb. Bu yasakları bilmeden önce kuşları beslemek için ekmek kırıntıları attığımızı hatırlayınca -kuş beslemekte yasak- yakalanmadığımıza ve ceza ödemediğimize sevindik.
10 Ocak 2015 Cumartesi
1980'lerin Şarkıları
1980'li yıllarda çocuk veya genç olanların unutamadığı şarkılardan seçmeler
1980 - 1984 1985 - 1987
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)