Hiçlikte Bir Söz adlı sayfamdan iki resim ve söz.
18 Ocak 2013 Cuma
12 Ocak 2013 Cumartesi
So Real
Ne söylenebilir ki! Derin sözlerle, müziğin ve Jeff Buckley'in yorumuyla AN'dan kopmak ve başka bir boyuta geçmek. Tam anlamıyla gerçek müzik bu. Gerçek yorum ve içe işleyen ses. 1994' te yayınlanan Grace albümünden bu şarkı. So real'in single olarak çıkış tarihi ise 1996. Albüm tek kelimeyle harika. Tüm zamanların en iyilerinden. Kardeşimle keşfedişimiz ise Jeffrey Scott Buckley'in genç yaşta bu dünyadan ayrıldığı 1997 yılının yaz aylarına denk geliyor. Onuruna onlarca şarkı yazılan böyle bir MÜZİSYEN, az kaldığı bu dünyaya çok AZ gelir. Onun derin hüznünde, gizeminde ve karamsarlığında biraz Baudelaire'i, Jim Morrison'u, Edgar Allan Poe'yu hatırlatan bir şeyler de var.
2 Ocak 2013 Çarşamba
Japon Kültüründe Sadelik: Wabi Sabi
1500’lü
yıllarda müsrifliğe, gösterişe karşı ortaya çıkan Wabi Sabi Japon
estetiğini ifade eden eski bir kavram ama bugün de geçerliliğini
koruyor. Takeno Jöö ve Sen no Rikyū’nun (1522-1591) Zen Budizminin
etkisiyle geliştirdiği Japon çay seremonisinin bir stilinden doğan bu
yaşam felsefesi hayatın tüm alanlarında basit şeylerle huzura ulaşmayı
ve ruhun arındırılmasını vurgular. Asıl olan alışılmış bir eylemi
özenli, ayrıntılı, saygılı, zarif bir ritüel içinde sakince
gerçekleştirerek iç dünya ile bağ kurmak. Sado denilen çay hazırlama ve
içme töreninde bulunulan mekânlar, bahçeler, kullanılan malzemeler de bu
ritüelin bir parçası olurken estetik bir stili de beraberinde getirir.
Gereksiz hiçbir şey yoktur etrafta. Rikyū çay kâselerini yerel ustalara
yaptırır, bazen de küçük çay salonlarında minimum düzeydeki nesneleri
elinin altında bulunanlarla örneğin çamur, kağıt ve bambularla kendisi
tasarlar.
İddiasız, sessiz, saf, kısa ömürlü şeylerdeki gizi ve ahengi arayan Japonların geleneksel kültürleri ve buna bağlı olarak güzelliği ele alışları Avrupalı ve Amerikalılardan farklıdır. Temel düşünce; her şeyin geçiciliği, hiçbir şeyin mükemmel olmadığı ve bitmemiş, eksik kaldığı üzerine kuruludur. Zen tasarımı Wabi Sabi anlayışında atmamak, yenilememek, sadelik, zarif bir basitlik ve kendiliğindenlik önemli...
25 Aralık 2012 Salı
Bir Minyatür
Bu minyatür 16. yüzyılda Osmanlı'da tarih, matematik, sanat ve askeri alanlarda önemli bir isim olan Nasuh el Silahi al Şehir bi-Matraki adlı nakkaşa aittir. Bir dövüş sporu olan matrakı bulduğu için Matrakçı Nasuh adıyla anılan nakkaş, padişahla birlikte çıktığı seferlerde kent görünümlerini, kale ve liman manzaralarını gerçekçi bir üslupla belge niteliği taşıyabilecek doğrulukta kağıda aktarır. Tebriz, Bağdat, Diyarbakır, Halep vb. Doğu merkezlerindeki (Derbeyan-ı Menazili Seferi Irakeyn, 132 minyatür) ve Nis, Tulon, Cenova, Budin-Peşte, Estergon, Ustoni-Belgrad vb. Batı şehirlerindeki (Süleyman-name) binaları, surları, çadırları, köprüleri, menzilleri; doğa sevgisinin de yansıdığı ağaçlar, hayvanlar ve tepeleri de ayrıntılı bir şekilde resmeder. Kuşbakışı manzara denemeleri olarak kabul edilen topografik çizimleri klasik Osmanlı Minyatürüne de örnektir.
Minyatürde 16. yüzyılın Galata çevresini, Topkapı Sarayı çevresini, surları, Haliç ve üzerindeki yelkenlileri, kadırgaları, köşkleri ve diğer yapıları, ağaç, çiçek gibi natüralist öğeleri; canlı, saf renklerle ve tüm detaylarıyla; objektif, yalın ve etkileyici bir şekilde tasvir edilmiştir.
*****Bu sayfalardaki yazıların tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir. Nalan Yılmaz adıyla tüm yazılar 'Creative Commons Attribution Noncommercial-No Derivative Works 3.0 Unported License' altında tescillidir. 2008-2018
Minyatürde 16. yüzyılın Galata çevresini, Topkapı Sarayı çevresini, surları, Haliç ve üzerindeki yelkenlileri, kadırgaları, köşkleri ve diğer yapıları, ağaç, çiçek gibi natüralist öğeleri; canlı, saf renklerle ve tüm detaylarıyla; objektif, yalın ve etkileyici bir şekilde tasvir edilmiştir.
*****Bu sayfalardaki yazıların tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir. Nalan Yılmaz adıyla tüm yazılar 'Creative Commons Attribution Noncommercial-No Derivative Works 3.0 Unported License' altında tescillidir. 2008-2018
18 Aralık 2012 Salı
Kinik Filozof Diogenes
Büyük İskender'e "Gölge etme başka ihsan istemem" diyerek hayranlığını kazanan; bir fıçıda yaşayan; dünya nimetlerine önem vermeyen felsefesiyle ünlü Sinoplu Kinik filozof. Günün getirdiği yaşam şekline uzak duran, erdemi temel alan, ruh ve beden disiplini ile birlikte bireysel özgürlüğü önemseyen, mümkün olabilecek en az giysi ve eşya ile (çanak, sopa) yetinen Diogenes (MÖ 413-324). Özentiyi ve müsrifliği kötüleyerek ihtiyaçların en aza indirgenmesini; doğal ve sade hayatı savunan; bir çocuğun avucuyla su içtiğini görünce çanağını da kıran filozof kendi kendine yetebilmeye inanır. Platon'un 'Çılgın Sokrates' dediği Diogenes yalınayak dolaşır, tapınak kapılarında yatar. Gündüz elinde bir fenerle dolaşıp soranlara 'Dürüst bir insan arıyorum.' yanıtını verir.
Resim Hiçlikte Bir Söz'den |
Ona göre zenginlik ve varlıklı olmak; acıma, alçakgönüllülük, yiğitlik, doğruluk
gibi niteliklerin karşısında yer alır. Sürekli kendisiyle ve yaptıklarıyla övünen kibirli insanlara zekice yaklaşımı ise ne kadar erdemli olduğunun kanıtıdır: Filozof, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan
kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek
mümkün değildir. Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa: "Ben bir
serserinin önünden kenara çekilmem" der. Diyojen, kenara çekilerek gayet
sakin şu karşılığı verir: "Ben çekilirim!"
*****Bu
sayfalardaki yazıların tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak
gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek
alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir. Nalan Yılmaz adıyla tüm yazılar 'Creative Commons Attribution Noncommercial-No Derivative Works 3.0 Unported License' altında tescillidir.
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)