Sanatçının üretimi tektir. Tıpkı bugüne kadar bir benzeri daha yaratılmamış insan gibi. Yüzyıllardır dünyaya gelen milyarlarca insanın birbirinden farklı olması gibi. Sanatçı yeni formlar ortaya koyar, eskileri tekrarlamaz ya da olanı değiştirir ve farklılaştırır.
Sanatçı değer taşıyan, benzeri olmayan bir çalışma içinde olandır. Bir eserin biçimlenmesi de becerinin, bilginin ve tekniğin ötesinde kendiliğinden gelen içten bir yetenek olan dehanın sayesindedir.
Sanatçı evren karşısındaki şaşkınlığını, hiçlik, güzellik ve onunla birlikte ölüm korkusunu coşkun bir şekilde kendini sezgilerine ve dehasına bırakarak bitmek bilmeyen bir çabayla ifadelendirmeye çalışandır.
Sanatçı sadece hoşa giden, estetiğe yönelik keyif alınabilecek ürünler değil sarsıcı, çarpıcı, kışkırtıcı, şaşırtıcı ve bir o kadar da düşündürücü eserler de oluşturandır. Sanatın tek amacı güzelliği yansıtmak ya da mesaj vermek değildir, olmamalıdır da.
Sanatçı değer taşıyan, benzeri olmayan bir çalışma içinde olandır. Bir eserin biçimlenmesi de becerinin, bilginin ve tekniğin ötesinde kendiliğinden gelen içten bir yetenek olan dehanın sayesindedir.
Sanatçı evren karşısındaki şaşkınlığını, hiçlik, güzellik ve onunla birlikte ölüm korkusunu coşkun bir şekilde kendini sezgilerine ve dehasına bırakarak bitmek bilmeyen bir çabayla ifadelendirmeye çalışandır.
Sanatçı sadece hoşa giden, estetiğe yönelik keyif alınabilecek ürünler değil sarsıcı, çarpıcı, kışkırtıcı, şaşırtıcı ve bir o kadar da düşündürücü eserler de oluşturandır. Sanatın tek amacı güzelliği yansıtmak ya da mesaj vermek değildir, olmamalıdır da.