27 Ekim 2017 Cuma

Aylaklar


Yürümek ve aylaklık iki sevdiğim kavram. Bu kavramların birleşimi -zamanı yavaşlatan amaçsızca yürüyen kent gezgini- Flâneur* de 27 yıldır benimsediğim ve hakkında yazılar yazdığım bir figür 💙. Ve İstanbul Fransız Kültür Merkezi'nde sanatçıların bu konuyla ilgili çalışmaları yer alıyor.

Ücretsiz gezilebilen 'Aylaklar' Sergisi için son bir hafta!

🏡🏠🏢🚶👟🎵🎨🌇🏪🏫🚶🌳🐦🌸☕🏭🚶

Basın Bülteni  📰؜

"İstanbul Fransız Kültür Merkezi, Bige Örer’in küratörlüğündeki Aylaklar başlıklı sergiye ev sahipliği yapacak. 13 Eylül - 3 Kasım 2017 tarihleri arasında ziyaret edilebilecek sergide, Cité des arts*’daki misafir sanatçı programına katılarak farklı zamanlarda Paris’te yaşayan sanatçılardan beşinin işleri yer alacak: Aslı Çavuşoğlu, İnci Furni, Yasemin Özcan, İz Öztat & Zişan ve Güneş Terkol. Sanatçıların şehirle kurdukları ilişkide belirleyici eylem olan “yürüme” fikrinden yola çıkan bu sergi, 15. İstanbul Bienali’nin paralel etkinlikleri arasında yer alıyor.

15 Ekim 2017 Pazar

Ai Weiwei Porselene Dair Sergisi

Çinli çağdaş sanatçı Ai Weiwei'nin Türkiye'deki ilk sergisi Sakıp Sabancı Müzesi'nde. 12 Eylül 2017 - 28 Ocak 2018 tarihleri arasında ziyarete açık olan kapsamlı sergide sanatçının 100'e yakın yerleştirme, video, duvar kağıdı, fotoğraf vb. çalışmaları görülebilir.  Ai Weiwei porselen malzemenin kullanıldığı çalışmalarında geleneksel tekniklerle günümüzün sorunlarını ve değer sistemlerini sorgulayarak çağdaş bir şekilde yorumlamış. Eserlerinde Çin geleneksel sanatı yanı sıra Batı sanat tarihine de göndermelere rastlanıyor. Yeniden üretimle, tekrarlamalarla ve alışılmış olana karşı koyarak kendine özgü bir kurgulamaya gidiyor. 

Çalışmalarında kültürel ve tarihi açıdan önemli olan geleneksel Çin porselenleri üzerinde görülen motifleri  güncel konularla bütünleştiriyor. Özellikle duvar kağıtlarında ve üst üste yerleştirilmiş vazolardaki savaş, harabeler, yolculuk, denizi geçmek, sığınmacı kampları gibi sahneler oldukça etkileyici. Bu trajik konuya insanların dikkatini çekip mültecilerin içinde bulunduğu zor koşulları gözler önüne seriyor. Porselenlerde işleyerek 60-65 milyon insanın evlerinden ve vatanlarından ayrılmak zorunda kalması meselesiyle yüzleşilmesi gerektiğini de anlamamızı sağlıyor.

4 Ekim 2017 Çarşamba

Tirilye-Trilye-Trilya-Zeytinbağı

Daha önce iki kez görmüş olmakla birlikte Eylül ayının son günlerinde bir kez daha gidip beş gün kaldığım Trilye Bursa'nın Mudanya ilçesine bağlı bir mahalle. Deniz ve zeytin ağaçları arasındaki huzurun ve sakinliğin adresi olarak da tanımlanabilir. Mudanya'dan bir tarafı zeytinliklerle diğer tarafı yazlık evler ve denizle çevrili virajlı 11 kmlik bir yoldan Trilye'ye ulaşılıyor. Biz İstanbul'dan sabah çok erken yola çıkıp önce Çanakkale'ye uğradığımız için  Karacabey tarafından gittik. Tirilye-Trilye-Trilya-Zeytinbağı gibi isimlerle anılan, Arnavut kaldırımlı dar sokakları, sokaklardaki traktörleri, Rum ve Osmanlı mimari örneklerinin görüldüğü 150-200 yıllık üç katlı taş ve ahşap karakteristik şirin evleri, tarihi kiliseleri, camisi, okulu, çeşmeleri, harika manzaraları ayrıca cana yakın, samimi, yardımsever ve mutlu yaşayanlarıyla zamanın yavaşladığı yer...

3 Eylül 2017 Pazar

Aforizmalar 3 - Friedrich Nietzsche - 2

Friedrich Nietzsche'nin aşağıda yer alan fotoğraflardaki kitaplardan ve 'Zerdüşt Böyle Diyordu' adlı kitaptan yıllar içinde deftere yazdığım aforizmalarından seçmeler:

*Kendini aşağılayan kişi yine de aşağılayan olarak kendine saygı duyuyordur.

*Dünya her zaman gerçeğe muhtaçtır, öyleyse Heraklitos'a muhtaçtır.

*Heraklitos'a göre alem Zeus'un bir oyunudur. Oyuncu, çocuk ve sanatçı masumdur, sorunlu değildir. 

*Ben ne yazık ki vücut ve ruh değil üçüncü bir şeyim. Ben insan değil dinamitim.

*İnsanoğlu hiçbir şey istememektense hiçliği ister.

*Kolay yaşamak istiyor musun? Sürüde kal ve sürü sevgisi uğruna kendini unut.

*Sürülere özgü zevkler belki herkes için değildir.

*Seni övdükleri sürece kendi yolunda gittiğini sanma sakın: Başkasının yolunda gidiyorsun.

*Bir insan gününün en azından üçte birini tutkusuz, insansız, kitapsız geçirmezse nasıl düşünür olabilir.

21 Ağustos 2017 Pazartesi

Aforizmalar 3 - Friedrich Nietzsche -1- Dionysos Dithyrambosları

Alman Friedrich Nietzsche'nin (15 Ekim 1844 – 25 Ağustos 1900) Dionysos Dithyrambosları aforizma değil de şiir aslında ama bu kitabı okuduktan sonra etkilenerek pek çok satır yazmıştım. Kitabın Almanca aslıyla basılan Oruç Aruoba çevirisi çok iyi. 1995 yılında okuduğum kitaptaki dizeleri o sıralar 15 yaşında olan kız kardeşim ezberlemişti. Aforizma konusunda açık ara önde olan "Sadece Deli! Sadece Şair!" Nietzsche'nin dizelerinden seçtiklerim:


*Karanlık havayla, çiyin avuntusu akmaktayken yeryüzüne doğru -çünkü yumuşak patikler giyinir avutucu çiy, bütün avuntuyla yumuşamışlar gibi- anımsarsın sen, sıcak gönül, anımsarsın, bir zamanlar nasıl susadığını, kemgözlü akşamüstü güneşinin bakışları sararmış otlu patikalar üzerinde kararmış ağaçların içinden geçip dolaşırken çevrende, güneşin kör edici kor bakışları, acı vermekten haz duyan. s: 11


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...