"...Jung'un ruhun aşkın işlevi dediği şeyle insan en yüksek ereğine, kendi kişisel benliğinin tam gerçekleşmesine ulaşabilir. İnsanın aşkınlığa doğru olan çabalarını temsil eden semboller bilindışının içeriklerinin bilince ulaşmasına yardım edecek araçları hazırlarlar, kendileri de bu içeriklerin etkin ifadesidir... Bu simgelerin en arkaik düzeyinde şaman-büyücü Hilekar ile karşılaşırız. Gücü kendi bedenini terk ederek bir kuş halinde bütün evreni dolaşabilmesinden gelir. Bu olguda kuş aşkınlık için en uygun motiftir... Sezginin kendine özgü doğasını belirtir. Bu tür güçlere ilişkin kanıtlar yontma taş devrinde bile bulunabilmektedir. Joseph Campbell'in yazdığına göre Lascaux'da Trans halinde yatan kuş maskeli şaman resmi bulunur... Şamanlar ve kuşlar aşkınlığın simgeleridir ve çoğunlukla birbirine bağlıdır... Sibirya'da şamanlar şimdi bile kuş giysileri giyerler ve birçoğu annelerinin onlara bir kuştan gebe kaldığına inanır. Böylece şamanlar insanın gözüne en fazla bir kez görünen ulu güçlerin kutsanmış çocuğudur..."
C. G. Jung, İnsan ve Sembolleri, çev: Ali Nahit Babaoğlu, Okuyan Us Yayınları, 4. Basım, İstanbul, 2009, s: 149 - 151