20 Ocak 2012 Cuma

Silence


Beethoven: Silence; - Ernesto Cortazar

5 - 6 yıl önce ay tutulması sırasında Ntv'de çalıyordu. O zamandan beri favorim.

16 Ocak 2012 Pazartesi

Ukiyo-e ve Resme Deli Olan Yaşlı Adam: Hokusai

Japonya’da 675 yıl boyunca askeri bir yönetim olan ve babadan oğula geçen Şogunluk hüküm sürer. 1867’de feodal rejim son bulur ve bütün hâkimiyet imparatorun olur. Başkent Kyoto’dan Tokyo’ya taşınır. 1603-1868 yılları arası Edo veya Tokugawa döneminde Tokugawa ailesi Japonya’yı dünyadan soyutlayarak şogun kurallarını uygular. Japonya’nın kapılarını Batıya kapadığı bu dönemde Hokusai Fransa ve Hollanda’dan gravürler getirtip Avrupa sanatını araştırır. Gölgelendirme, perspektif, hacimlendirme, renklendirme öğrenerek ‘Ukiyo-e’ tarzına uygular ve Japon sanatına farklı bir canlılık katar.

Tokyo’da el sanatçıları ve tüccarlardan oluşan yeni bir burjuva sınıfı ortaya çıkar. Konfüçyüsçü toplumsal değerlerin ve feodalitenin egemen olduğu zaman diliminde üretilen Japon ahşap baskılara yüzen veya geçici dünya anlamındaki ‘Ukiyo-e’ denir. Bu resimlerde çoğunlukla sıradan yaşamın sorumluluklarından kurtulmuş kısa güzel anlar, erotik sahneler, fahişeler, geyşalar, aktörler, sumo güreşçileri, efsaneler, tiyatro aktörleri vb. gibi konular, servet ve gösteriş yapan elit kesimin popüler eğlenceleri, zevkleri, moda ve nesnelerin estetik nitelikleri tercih edilir. İlk zamanlar sadece siyah mürekkeple tek renk baskılar yapılırken 18. yüzyıldan sonra renkli baskı tekniği uygulanır. Dönemin önde gelen Ukiyo-e sanatçıları: zarif kadın çizimleriyle Utamaro, Hokusai, romantik ve duygusal manzaralarıyla Hiroshige ve Kabuki aktörleri resimleriyle Sharaku’dur. Utamaro kuşları ve çiçekleri kitap illüstrasyonlarında kullanır ancak Hokusai’de bu motifler (kachô-e) gravürlerin (1833-1834) belli başlı konularından biri olur. Ukiyo-e baskılarında alışılmadık ve beklenmedik anlar, karmaşık ve kıvrımlı çizgiler, gelişkin renk duygusu, doğa ve kadın güzelliğine duyulan sevgi ustalıkla, gündelik yaşam ve manzara yüksek anlatım gücüyle aktarılır... 

1 Ocak 2012 Pazar

Sihirli Ağaç




Aralık ayında havaların mevsim normallerinin biraz üzerinde olması ve güneşli günlerin fazlalığı, kış depresyonuna girmeyi geciktirdi neyse ki. Kış sıkıntısı gelmesin hiç.  Hep bahar havası olsun. Erken akşamlar bitsin. Tabi bir ara beyaza bürünsün her yer ama uzun sürmesin.

Sihirli, doğal, güvenli, yeşil, sanat ve sevgi dolu yeni bir yıl olsun.

20 Aralık 2011 Salı

Viyana'da Hundertwasser Evi

...Viyana’daki Mimar Joseph Krawina’nın planladığı ve Friedensreich Hundertwasser’in hayata geçirdiği ‘Hundertwasser Evi’ kitsch kapsamında ele alınıyor. Modern mimariye zıt, düz çizgilerin ve tekrarların olmadığı post-modern bu yapı, “Ressam özgür olmak istediği evler ve mimariler hayal eder ve bunları da gerçekleştirir.” ve "Renk dolu bir dünya cennet ile eş anlamlıdır." diyen ressam, şair ve mimar Hundertwasser’in hayalgücünü kullanarak fantastik öğelerin nasıl enerjik, coşkulu ve göze hoş gelecek şekilde bir araya getirildiğinin de kanıtıdır. Geçtiğimiz yaz bir kısmı kamuya açık bir kısmı özel teraslardaki ağaçları, bitkileri; geometrik bölümlenmiş rengarenk cepheleri; farklı malzemelerle, boyutlarla ve renklerle oluşturulmuş pencereleri sütun ve kaideleri gördüğümde bina-insan-doğa birlikteliğinin somutlaşan masalsı bir örneği olduğunu düşündüm...* 

Viyana Hundertwasser Evi
İnsana ve doğaya uygun renk ve şekillerle tasarlanmış  bu organik binalarda yaşamak ister miydim emin değilim. Çevremde daha sade şeyler görmekten yanayım ama Gaudi yapılarını andırsa da kendine özgü bir havaya sahip bu büyüleyici görünüm de oldukça yaratıcı. Kente ayrı bir ruh kattığı kesin. Kapitalist tüketimin ve sıradanın karşısında bir düşüncenin aktarıldığı kesin. Beklenilen, alışılagelmiş olandan uzak ve sürprizli...   

*Nalan Yılmaz,  Sanata Yüzeysel Bir Tepki: Kitsch, 14 Aralık, 2011, Lebriz Sanal Dergi

Ayrıca Viyana ile ilgili ayrıntılı yazım için tıklayın: Viyana'da Bir Hafta Sonu

*****Bu sayfadaki yazının ve fotoğrafın tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir. Nalan Yılmaz adıyla tüm yazılar 'Creative Commons Attribution Noncommercial-No Derivative Works 3.0 Unported License' altında tescillidir.   Creative Commons License

14 Aralık 2011 Çarşamba

Kitsch’in Kralı: Jeff Koons

...Kitsch’in Kralı olarak anılan Amerikalı sanatçı Jeff Koons endüstrinin hazır nesnelerini dönüştürüp genel zevke hitap eder. Sanat eleştirmenleri tarafından eleştirilen, anlamsızlık barındıran, şaka gibi görülen, tartışılan tasarımlarıyla, kocaman kitsch objeleriyle sıradanlığı ve bayağılığı gösterir. İzleyiciyi şaşırtarak ün kazanır. Büyük balondan sevimli hayvan heykelleri ve neşelendiren diğer çalışmaları pek çok müzede sergilenir, ‘Balon Çiçek’ ve ‘Asma Kalp’ vb. müzayedelerde yüksek fiyatlara alıcı bulur. Cesur sanatçı yaptıklarında herhangi bir ironi olmadığını belirtir. O Amerikan kültürüne ayna tutar...*

*Lebriz Sanal Dergi'deki yazımdan detay
Ayrıca bakınız: Sanata Yüzeysel Bir tepki: Kitsch

 *****Bu sayfalardaki yazının ve fotoğrafların tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir. Nalan Yılmaz adıyla tüm yazılar 'Creative Commons Attribution Noncommercial-No Derivative Works 3.0 Unported License' altında tescillidir.   Creative Commons License


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...