27 Aralık 2013 Cuma
15 Aralık 2013 Pazar
Kafka Müzesi
Prag ile anılan Franz Kafka’nın Müzesi loş ve alışılmışın dışında iç mekan düzenlemesiyle yazarın bunaltılarını, umutsuzluğunu ve huzursuzluğunu hissettiren ilginç, merak uyandıran ve kasvetli bir deneyime davet ediyor. Yargı, Dava, Şato, Dönüşüm, Açlık Sanatçısı, Ceza Kolonisi, Amerika gibi kitapların yazarı Kafka’nın (1883-1924) ana dili Almancadır ama Çekçe’yi de çok iyi bilir. Babasının zoruyla hukuk eğitimini tamamlar. Baskıcı tutumundan dolayı iyi ilişkiler içinde olamadığı babasına pek çok hikâyesinde yer verir. Bu hükmedici tavır Kafka’nın kendine yönelik eleştirilerinde aşırıya kaçmasına, çelişkiler ve bunalımlar yaşamasına neden olur. Kitaplarında olanı değil kendi kurallarına uygun dünyayı kurgular Kafka çünkü dünya onun için ürperticidir.
Müzede yazarın kitaplarının ilk baskıları, yazışmaları, hayatına giren insanlarla ilgili belgeler, günlükleri, fotoğrafları, çizimleri, kullandığı nesneler dijital medya olanaklarıyla görsel, işitsel ve müzikle birlikte ziyaretçiye sunuluyor. Müzenin sürekli sergisi Varoluşçu Alan ve Hayali Topografya adlı iki bölümlü. Kafka’nın şehrinin derinliklerini, hayatını nasıl şekillendirdiğini ve üzerinde bıraktığı etkileri onun bakışıyla algılamak söz konusu. Prag melankolik büyüsüyle, başkalaştıran gücüyle, belirsizliğiyle ve boğucu mekansallığıyla Kafka’yı kuşatır ve varoluşuna harika bir arka fon olur.
Bu yazı lebriz sanal dergi'deki Prag ile ilgili yazımdan alıntıdır.
Prag ile ilgili diğer yazılarım:
Masal Kuleleriyle Prag
Prag'daki Müzeler
Prag'dan Görünümler
Praha Vytopna Restaurant
*****Bu sayfalardaki yazıların tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir. Nalan Yılmaz adıyla tüm yazılar 'Creative Commons Attribution Noncommercial-No Derivative Works 3.0 Unported License' altında tescillidir.
Müzede yazarın kitaplarının ilk baskıları, yazışmaları, hayatına giren insanlarla ilgili belgeler, günlükleri, fotoğrafları, çizimleri, kullandığı nesneler dijital medya olanaklarıyla görsel, işitsel ve müzikle birlikte ziyaretçiye sunuluyor. Müzenin sürekli sergisi Varoluşçu Alan ve Hayali Topografya adlı iki bölümlü. Kafka’nın şehrinin derinliklerini, hayatını nasıl şekillendirdiğini ve üzerinde bıraktığı etkileri onun bakışıyla algılamak söz konusu. Prag melankolik büyüsüyle, başkalaştıran gücüyle, belirsizliğiyle ve boğucu mekansallığıyla Kafka’yı kuşatır ve varoluşuna harika bir arka fon olur.
Bu yazı lebriz sanal dergi'deki Prag ile ilgili yazımdan alıntıdır.
Prag ile ilgili diğer yazılarım:
Masal Kuleleriyle Prag
Prag'daki Müzeler
Prag'dan Görünümler
Praha Vytopna Restaurant
*****Bu sayfalardaki yazıların tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir. Nalan Yılmaz adıyla tüm yazılar 'Creative Commons Attribution Noncommercial-No Derivative Works 3.0 Unported License' altında tescillidir.
11 Aralık 2013 Çarşamba
Duvar Gerillası Banksy
Kapitalizm,
savaş ve otorite karşıtı kara mizah içeren duvar resimleriyle ve Banksy
takma adıyla tanınan, kimliği belirsiz İngiliz sanatçı duvar gerillası,
sokak ressamı, politik aktivist ve yönetmendir. Kendini göstermemek
için uğraşması ilginin daha çok üzerine çekilmesine neden olur. Bu konu
şehir efsanesi haline gelir. 1974 yılında Bristol’da doğduğu
kesinleşmemiş bilgiler arasında yerini alır. Gördüğünü iddia edenler,
hatta sosyal medyada işçi tulumu giymiş fotoğrafını yayınlayanlar bile
çıkar. Üstelik bu durum Banksy hayranları tarafından tepkiyle
karşılanır.
Graffiti* sokaklarda boş duvarlara çoğunlukla sprey boyayla süslü yazılar yazılan veya resim yapılan; çoğunlukla yasak olan ve gizli uygulanan bir eylem. 90’larda çizmeye başlayan ve gittikçe postmodern bir kahramana dönüşen yeraltı sokak sanatçısı Banksy bu eylemin gizemini vurgular. Bristol, Brighton, Birmingham, Newcastle, Glasgow, Londra ve seyahat ettiği dünyanın başka kentlerinin duvarlarına ön yargıları protesto eden, düşündüren, dönüp baktıran, ince zekâ ürünü ve eleştirel graffitileri ile iz bırakır. Reklam panolarını elindeki boya fırçasıyla silen dev fareleriyle, Prenses Diana resimli İngiliz poundlarıyla, canlı farelerin ortaya salındığı sergisiyle, muhalif tavırlı çizgi dizi ‘The Simpsons’a eğlence sektörünün ardındaki gerçeği gösteren bir jenerik hazırlamasıyla kendinden söz ettirir.
Graffiti* sokaklarda boş duvarlara çoğunlukla sprey boyayla süslü yazılar yazılan veya resim yapılan; çoğunlukla yasak olan ve gizli uygulanan bir eylem. 90’larda çizmeye başlayan ve gittikçe postmodern bir kahramana dönüşen yeraltı sokak sanatçısı Banksy bu eylemin gizemini vurgular. Bristol, Brighton, Birmingham, Newcastle, Glasgow, Londra ve seyahat ettiği dünyanın başka kentlerinin duvarlarına ön yargıları protesto eden, düşündüren, dönüp baktıran, ince zekâ ürünü ve eleştirel graffitileri ile iz bırakır. Reklam panolarını elindeki boya fırçasıyla silen dev fareleriyle, Prenses Diana resimli İngiliz poundlarıyla, canlı farelerin ortaya salındığı sergisiyle, muhalif tavırlı çizgi dizi ‘The Simpsons’a eğlence sektörünün ardındaki gerçeği gösteren bir jenerik hazırlamasıyla kendinden söz ettirir.
4 Aralık 2013 Çarşamba
Aralık Hüznü
"Yapacak, duyacak, görecek hiçbir şey yoktu, her yerde ve sürekli hiçlikle çevriliydi insan, boyuttan ve zamandan tümüyle yoksun boşlukla. Bir aşağı bir yukarı, bir aşağı bir yukarı yürüyüp dururdu. Ama ne kadar soyut görünürlerse görünsünler, düşünceler bir dayanak noktasına gereksinim duyarlar, yoksa kendi çevrelerinde anlamsızca dönmeye başlarlar; onlar da hiçliğe katlanamaz. İnsan sabahtan akşama kadar bir şey olmasını bekler ve hiçbir şey olmaz. Bekleyip durur insan. Hiçbir şey olmaz. İnsan bekler, bekler, bekler, şakakları zonklayana dek düşünür, düşünür, düşünür. Hiçbir şey olmaz. İnsan yalnız kalır. Yalnız. Yalnız."
Stefan Zweig, Satranç
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)