29 Mayıs 2010 Cumartesi

Hephaistos'un Demirci Ocağı


İspanyol ressam Diego Rodriguez de Silva Velazquez’in (1599-1660) 1630 yılında yaptığı resim, tuval üzerine yağlıboyadır. 226 x 294 cm ölçülerindedir ve bugün Madrid Prado Müzesi'ndedir. Palomino’ya göre, Velazquez bu resmi İtalya dönüşünde krala vermiştir. 


Tablo, Yunan mitolojisinde güzel sanatları simgeleyen okçu tanrı Apollon’un, ateş tanrısı Hephaistos'a, karısı güzellik ve aşk tanrıçası Aphrodite'in kendisini savaş tanrısı Ares ile aldattığını haber verdiği anı gösterir. Aldatıldığını öğrenen topal tanrı Hephaistos iki sevgiliyi ağlar içine alacak bir yatak yapar. Karısını ve âşığını bu yatakta bağlı bulduğunda öfkesinden bağırır. Poseidon’un yalvarmaları sonucu Hephaistos, Ares’i zincirlerinden çözer. Ares Trakya’ya, Aphrodite ise Kıbrıs’a gider. Aphrodite’in Ares ile birlikteliğinden Phobos -bozgun-, Deimos -korku- ve Harmonia -uyum- dünyaya gelir. Aşk tanrıçasının Ares’ten başka sevgilileri de olmuştur.

Resimde ön planda beş figür, arka planda da yüzü tam olarak seçilemeyen ve yüksek bir yerde duran bir figür, sol üst köşede ise manzara yer alır. Burada bir pencere ve dolayısıyla da içeriden dışarıya bir bağlantı olmalı. Kompozisyon iki eşit parçaya bölündüğünde iki figür solda, dördü ise sağ tarafta kalır. Asıl konu iki kişi arasında geçer. Diğerleri hareket halindeyken ve ellerindeki aletlerle işlerine devam ederlerken bir an durup Apollon’a şaşkın ifadeyle bakarlar. Apollon'un yüzünün dönük olduğu ve bir şeyler anlattığı kişi Hephaistos'tur. Etrafındakiler, yardımcıları tek gözlü devler olan Kykloplar’dır. Bu devlerin üç türünden söz edilir: Biri Gaia ile Uranus’un oğulları göksel, diğeri Lykya’da bulunan duvarcı, öbürleri ise Odysseia’da bahsedilen Sicilyalı Kykloplar’dır. Buradakiler, yanardağ bölgesi olan Sicilya’da toprak altına kapatılan ve demircilikle uğraşan birer cin olduğu düşünülen tepegözlerdir. Sakallı ateş tanrısının bir elinde maşa ile tuttuğu örs üzerinde duran demir, diğer elinde ise bu demiri dövmek için çekiç vardır. Apollon iki elinin işaret parmağını kaldırarak olayı bildiriyor ve uyarıyor.

Maden işçiliğinde usta olan, kendisine ve tanrıçalara tunçtan evler, Zeus ile Hera’nın yatak odasını, Zeus’un kalkanını ve asasını, Poseidon’un üç çatallı zıpkınını, Helios’un kanatlı arabasını, Apollon ile Artemis’in oklarını, Akhilleus’un zırh ve silahlarını yapan Hephaistos ve yardımcıları Kykloplar idealize edilmemişler. Gerçek bir demirci dükkânında çalışanlardan farksızlar*. Etrafta böyle bir mekânda olması gereken aletler bulunuyor. Zeus’un alnından Athena’yı çıkarması üzerine, karısı kıskanç Hera da kimseyle birlikte olmadan Hephaistos’u doğurur. Zeus, bir tartışmada annesinin tarafını tutan Hephaistos’u bacağından tutup gökten aşağıya atar. Demirci tanrı bir gün yuvarlandıktan sonra Lemnos adasına düşer ve topal kalır. Bu resimde topallığından dolayı vücudunun hafifçe bükülü duruşu hikâyeye uygundur.

Güçlü ama zarif vücuduyla, uzun saçları, sakalsız ve düzgün hatlara sahip yüzüyle mükemmel genç erkeği temsil eden Apollon sarışındır ve genellikle çıplak resmedilir. Aletlerden ok ve okluk veya lyra, hayvanlardan kurt, yunus balığı, kuğu, karga, bitkilerden defne, palmiye zeytin ağacı onu simgeleyen işaretlerdendir. Burada ise ışık saçan Phobos’tur. Üzerinde Yunanlı kadınların giydiği Khiton'a benzeyen kavuniçi renkli bir giysiyle, ayaklarında sandaletlerle profilden görülür. Başındaki defne dalıyla ve çevresindeki ışık kümesiyle göz alıcıdır. Apollon'un vücudu gölgesiz, buna karşılık diğerlerinin Apollon'a dönük olmayan kısımları gölgelidir. Hacimli, anıtsal, sağlıklı ve dinç vücutların gövdeleri incedir. Sol üst köşeden yayılan ışıkla güçlü bir şekilde vurgulanırlar. Arkadaki Kyklop’un bulunduğu yer karanlıktır. En sağdaki figürün tuttuğu zırhın üzeri oldukça parlaktır.

Apollon'un kavuniçi giysisi kompozisyona canlılık getirir. Bunun haricinde hakim renk toprak ve kahverengi tonlarıdır. Bu renkler mavi, gri, yeşil ve sarı ile kuvvetlendirilir. Apollon’un başındaki defne yaprağı yeşil, sandaletleri mavidir. Beyaz renk de Topal Tanrı’nın başında ve arka planda raf üzerinde duran vazoda görülür. Renkler ve tonlar birbirleriyle uyumlu ve sıcaktır.

Derinlik duygusu pencere dışındaki manzara görünümüyle, lekelerle ve perspektif kurallarıyla kısaltılmış zırhçının vücuduyla verilir. Çekiçlerin sapları, figürlerin bacakları belli bir ritm yaratır. Ön plandaki bacaklar, çekiç ve hacimli vücutların tümü birbirine paraleldir. Hephaistos'un sağ koluna paralel olarak uzun saplı bir alet duvarda asılıdır. İnsan figürleri gerçekçi ve ayrıntılara girmeden rahat ve yumuşak fırça darbeleriyle oluşturulmuştur.

Kompozisyonda bütün bakışlar Apollon figüründe yoğunlaşır. Hephaistos'un kızgın bakışları onun üzerindedir. Diğer taraftan dört figür de şaşkınlıkla, hatta ağızları açık onu dinlerler. Hepsi iki tanrı arasındaki olaya tanıklar. Böylece tablo içindeki seyirci oluyorlar. Yapıt gerçekçidir. İzleyici kendini sanki o an oradaymış ve olayı yaşıyormuş gibi hissediyor.

Velazquez'in Roma'da yaptığı bu resimde, Venedikli ressamlardan Tiziano ve Veronese etkilerini görmek mümkündür. Venedikli ressamların özelliği olan zengin boya dokusu ve ton değerlerini gözlem gücüyle resimlerinde yansıtır. Ancak Roma'da Michelangelo, Tintoretto ve Raffael'den de kopyalar yapar. Özellikle İtalyan resminde klasik olan çıplak figürlerden etkilenir. Resimde ışık-gölge arasındaki çatışmanın hafifleyip ışığın yayılmaya başladığı fark edilir. Işık-gölge karşıtlığının vurgulandığı Barok’tan çok doğalcılık ön plandadır. Figürlerin duruşlarına rağmen bir durgunluk etkisi hakimdir. Tüm zamanların en iyi portre ressamlarından biri olarak nitelendirilen Velazquez, mitolojik ve dinî konuları pek tercih etmez. Çoğunlukla kraliyet ailesinin portrelerini yapar. Sevilla’da adına dikilen anıtın altında ‘Gerçeğin Ressamına’ diye yazılıdır.

*Tek fark yarı çıplak oluşları.

Kaynaklar:
1- Cömert, Bedrettin, Mitoloji ve İkonografi, Hacettepe Üniversitesi Yayınları, Ankara, 1980
2- Erhat, Azra, Mitoloji Sözlüğü, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1984
3- Homeros, Odysseia, çev. Azra Erhat, Can Yayınları, İstanbul, 1988

Nalan Yılmaz, Hephaistos'un Demirci Ocağı, 24 Mayıs 2010,  Lebriz Sanal Dergi

*****Bu sayfalardaki yazıların tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir. Nalan Yılmaz adıyla tüm yazılar 'Creative Commons Attribution Noncommercial-No Derivative Works 3.0 Unported License' altında tescillidir.  Creative Commons License

0 comments :

Yorum Gönder



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...