15 Eylül 2010 Çarşamba

Kırmızı Ayakkabı




Önceki yazımda "Moda sanat değildir" dedim. Tamam öyle de düşünüyorum hâlâ. Günlük kullanıma ve insanların ihtiyaçlarına yönelik endüstri tasarımı ürünler için geçerli bu görüşüm. Ama bu kırmızı ayakkabı öyle bir tasarım ki* sanata çok yakın duruyor göz ardı edemem bunu.  Renk uyumu, üzerindeki harika desen, kalıp, işçilik hepsi öylesine zarif bir bütün oluşturmuş ki. Topuk benim için fazla o kesin ama bu boyu tercih edenler için rüya gibi bir ayakkabı bence. Siyah olan ise gece deseniyle  farklılık gösteriyor. Mine Atalar'ı tebrik etmeli. Çanta, yastık gibi ürünleri de güzel.

*zamansız gibi.


*****Bu sayfalardaki yazıların tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir. Nalan Yılmaz adıyla tüm yazılar 'Creative Commons Attribution Noncommercial-No Derivative Works 3.0 Unported License' altında tescillidir.
 Creative Commons License

3 Eylül 2010 Cuma

Moda ve Sanat

Modayla alakam yok. Hiç olmadı da. Yani "şu modaymış onu alayım, giyeyim" anlamında. Gelip geçici değil de sürekli giyilebilecek şeyler tercihim. Bazı bloglarda modanın 'günümüzün en büyük sanatı'! olarak değerlendirilmesine sadece gülüyorum. Sanat fonksiyona ve ihtiyaçlara yönelik bir şey değildir. Moda tasarımdır, endüstriyeldir ama sanat değildir. Koleksiyonlarının gizemli bir ormanı andırdığı söylenen* ve "Moda insanların eğlenebileceği ve giyebileceği bir şeyden öte değil" diyen Dries Van Noten'ın birkaç sade tasarımını, özellikle Isabel Marant'ın 2010 ilkbahar-yaz  ve sonbahar-kış için hazırladıklarını beğendim.

*marie claire, ağustos, 2010, s: 73 


*****Bu sayfalardaki yazıların tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir. Nalan Yılmaz adıyla tüm yazılar 'Creative Commons Attribution Noncommercial-No Derivative Works 3.0 Unported License' altında tescillidir.
2008-2018 Creative Commons License

26 Ağustos 2010 Perşembe

Ana Renk Beyaz

Dekorasyonda tercihim beyaz ve tonları: duvarlar, tavan, zemin, kapılar, hatta ahşap mobilyalar -mat cila-, nevresim takımı... Krem, ekru, açık bej, fildişi, taş gibi açık renklerden, mavi, gri, sarı pembe ve  yeşilin pastel tonlarından kuş, ağaç, yaprak, çiçek ve bulut desenli tekstil ve aksesuarlar beyaz ortama gözü yormadan canlılık getirir. Sakin bir renk paleti; pratik, yalın, temiz, aydınlık görünüm; ferahlık, sadelik ve doğallık. İhtiyacım olan bu...


Resimlerin bir kısmı scandinavianretreat, bir kısmı da bonluxat'den.

*****Bu sayfalardaki yazıların tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir. Nalan Yılmaz adıyla tüm yazılar 'Creative Commons Attribution Noncommercial-No Derivative Works 3.0 Unported License' altında tescillidir.  Creative Commons License

20 Ağustos 2010 Cuma

Bir Kitapta Resim Şart

Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan sanat serisinin 56. kitabı ‘Bir Kitapta Resim Şart’ın* ilk baskısı Temmuz 1999 tarihlidir. Ressam Burhan Uygur’a ait kitabın uzun önsözü Samih Rifat tarafından yazılmıştır. Önsözde belirttiği gibi kitap resimleme çok eskilere dayanır. Mısır Ölüler kitabı, Bizans Elyazmaları, İran ve Osmanlı minyatürleri, Avrupa’nın taşbaskıları, 19. yüzyıl gravürleri yanı sıra 20. yüzyılda sanatçıların resimlediği kitaplardan söz edilebilir.

‘Bir Kitapta Resim Şart” tamamıyla ressamın şahsi belgeleri olan defterlerine, okuduğu kitaplar üzerindeki çizimlerine ve notlarına dayanarak hazırlanmış. Burhan Uygur bulunduğu her ortamda omzundaki deri çantası içinde taşıdığı çeşitli kalemler ve pastellerle defterlerine resimler yapardı. Bu defterler taslak, çizim veya desen için değil o anki duygu, düşünce ve gözlemlerini ön çalışmasız aktardığı nesnelerdi. Bazı sayfalarını koparıp çerçeveletir ve sergilerdi.

1979 yılında Ahmet Oktay’ın Sürgün, 1983’de şair Can Yücel’in Rengahenk, 1985’de Günseli İnal’ın Sulara Gömülü Çağrı adlı kitaplarında Burhan Uygur çalışmalarıyla resim ve şiir birlikteliği görülür. Sanatçı bazı resimlerinde görsel anlatımla beraber ilgi alanı ve esin kaynağı olan edebiyat ve şiir dilini de kullanmıştır. ‘Bir Kitapta Resim Şart’ adlı kitapta önsözden sonraki sayfalarda, ressamın kitapların üzerine çizdiklerinden örnekler yer alır. Bunlardan birinde okuduğu bir şiirin kendisinde çağrıştırdıklarını resimlemiştir. Rimbaud’nun ‘Cehennemde Bir Mevsim’, Cevat Çapan’ın ‘Kavafis’ten Kırk Şiir’, Homeros’un ‘İlyada’, C. V. Ceram’ın ‘Tanrıların Vatanı Anadolu’, Aragon’un ‘Mutlu Aşk Yoktur’ kitaplarının sayfaları üzerinde çizimleri ve notları bulunmaktadır. Kitabın 69. sayfasından itibaren de defterlerine yazdığı yazılar, şiirler ve resimler vardır. Gerçek dünyadan koparak adeta bu kitapların içinde kaybolmuştur.

5 Ağustos 2010 Perşembe

Baş Aşağı





Bu fotoğrafta; duruşu, duvarı, zemini, elbiseyi, kumaşın dalgalanışını, modelin pozunu, kısacası her ayrıntıyı çok beğendim.

Baş aşağı duruş bana Georg Baselitz'in tablolarını hatırlattı.

PHOTOGRAPHY BY STEVEN MEISEL VIA HAUTE DESIGN




Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...