Hangimiz bulutlara bakıp hayallere dalmadık, şekilleri bir şeylere benzetmedik. "Zürafaya benziyor, şu gelen de uyuyan bir insan sanki. O da çatık kaşlı bir surat mı? Anne ve yanında çocuğu duruyor bak." Birazdan kaybolacak. Ne kadar da geçici. Hayal gibi. Bu biraz melankoliye neden olsa da güzel. Gece başka, gündüz başka... Bazen havada asılı duran, bazen hızlıca hareket eden bulutlar... Bazen bembeyaz, bazen gri hatta siyah... Bazen pamuk gibi ve birazdan dağılıp güneşi ortaya çıkaracak... Bazen öfkeli gürültüyle patlayıp yağacak gibi... Her hali başka güzel bulutlar. Görkemli gökyüzünü kuşlarla birlikte mavi, beyaz ve gri tonlarda en güzel, en sahici tabloya dönüştüren bulutlar... Hangimiz uçakta pencereden baktığımızda pamuksu dokusunun üzerinde olmayı gözümüzde canlandırmadık. Alçakta kalan bulutları; bu harika doğa olayını hayranlıkla seyretmedik. Yerdeyken veya havadaykan sanki bir geçit gibi arada kalan benzersiz ve her an değişen görünümden etkilenmedik.
27 Ekim 2015 Salı
18 Ekim 2015 Pazar
Bizans Saray Mozaikleri
‘Büyük Saray Mozaikleri Müzesi’ İstanbul’da Bizans mozaikleri açısından önemli bir
müze ancak çok fazla bilinmiyor. Öyle ki çok yakınında Sultanahmet Cami, Hipodrom
(Sultanahmet Meydanı), Yerebatan Sarnıcı, Ayasofya Müzesi, Topkapı Sarayı gibi
tarihi yapıları ve meydanları binlerce kişi gezerken, mozaik müzesinde
ziyaretçiler birkaç kişiyle sınırlı kalıyor. Sadece meraklı turistler, Bizans
sanatıyla ilgili araştırmacılar, arkeoloji ve sanat tarihi öğrencileri tarafından
ziyaret ediliyor. Oysa 1500 yıl öncesinin Bizans resmine de ışık tutan değerli
eserleri barındırıyor.
16. yüzyılda Alman Hieronymus Wolff’un ilk kez kullandığı ve 19. yüzyılda batılı tarihçiler
tarafından benimsenen ‘Bizans’ tanımlamasıyla Doğu Roma İmparatorluğu aslında Hıristiyanlaşmış
Roma İmparatorluğu’dur. Doğu Romalılar kendilerini Romaio ve Romans olarak
adlandırmışlardır. (Bugünkü Rumlar da sanıldığı
gibi Yunan kökenli değil, Doğu Romalıdır.) Roma İmparatoru I. Konstantin 330’da başkenti eski bir
Yunan kenti olan Byzantion’a taşıyarak buraya Yeni Roma adını verir. Sonraki yıllarda Konstantin’in
şehri anlamında Konstantinopolis adını alır.
28 Eylül 2015 Pazartesi
21 Eylül 2015 Pazartesi
ArtInternational Sanat Fuarı 2015
İstanbul, Eylülün ilk günlerinden itibaren
pek çok galeride açılan yeni sergilerle, ‘Tuzlu
Su: Düşünce Biçimleri Üzerine Bir Teori’ başlıklı 14. İstanbul Bienali
(5 Eylül – 1 Kasım) ve 4 - 6 Eylül
tarihlerinde düzenlenen çağdaş sanat fuarı ArtInternational ile hareketlenmeye
başladı. ArtInternational’ın ulusal ve uluslararası ilişkileri canlandırmak
için özel kart ve kayıtla katılımın sağlandığı VIP programında yerel kurumlar,
yönetim kurulu ve kültürel kurul işbirliği ile koleksiyonerlere sanatçı
atölyeleri, özel müze ve kurum ziyaretlerine yer verildi. Bazı galerilerin
sergi açılışları, fuar açılış partisi, ön izlemeler, küratör eşliğinde fuar
turu, resepsiyonlar, müzelerde ve koleksiyonerlerin evlerinde sanat temalı
kahvaltılar, Boğaz’da gerçekleşen tekne turu gibi birçok etkinlik programın
içeriğini oluşturuyordu. Uluslararası sanat fuarını özel etkinliklere katılmadan
üçüncü gününde Vip Turizm’in kartıyla gezme fırsatım oldu.
Haliç Kongre Merkezi’nde üçüncü yılındaki
ArtInternational’da Seçim Komitesi tarafından belirlenen 27 ülkeden 88 galerinin
400’den fazla sanatçının çalışmaları yer aldı. Yönetmenliğini yine Dyala
Nusseibeh, sanat yönetmenliğini Stephane Ackermann’ın üstlendiği fuarın
artistik programında videolar yanı sıra yedi sanatçının özel performans ve
yerleştirmeleri bulunuyordu. Fuar izleyicileri için tartışma ortamı oluşturmayı
amaçlayan ve kâr amaçsız bağımsız sanat kurumlarının katkısıyla ziyaretçileri
de sanatın bir parçası yapan Alternatifler, Avcı Toplayıcı adlı projeyle
gerçekleşti. Artistik Program kapsamındaki ‘Harabeler ve Yaralar’ konulu üç
bölümlü ‘Sahnedeki Videolar’ projesinde kişisel
geçmişler, yaralar ve anılar üzerinde duruluyordu. Dört bloklu kongre
merkezinin kuleli binasının ikinci kat koridor ve salonlarında dünyanın farklı yerlerinden video ve yerleştirme
seçkisiyle bağımsız Moving Image’i de ArtInternational ile aynı çatı
altında izlemek mümkündü.
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)