De Stijl tarzı ve özellikle Mondrian’ın
resimleri günümüzde de tasarımcılar için esin kaynağı olmayı sürdürüyor. Moda,
dekorasyon, mobilya, grafik, günlük kullanıma yönelik endüstri ürünlerinde ve
hatta gıda sektörlerinde örneklerini görmek mümkün. Kişiye özel tasarımın
önemli isimlerinden Fransız moda tasarımcısı Yves
Saint Laurent, Mondrian’ın beyaz, kırmızı, mavi, siyah ve sarı renk
bloklarından oluşan kompozisyonunu 1965 yılında kolsuz elbise üzerine uyarlayarak
sanatçıya hayranlığını da gösterir. Moda tarihinde önemli bir yere sahip olan ve
en çok kopyalanan elbisede kesişen kalın siyah çizgilerle karşıtlık oluşturan
renkler birbirinden ayrılır. Önden dikdörtgen görünümündeki elbise geometrik
tasarımıyla da De Stijl tarzını yansıtır. Sanat
eseri gibi sergilenen ve bir resmin elbise üzerinde baskısının ötesinde olan bu
ikonik tasarım modern sanatla moda etkileşimini çarpıcı biçimde ortaya
koyar.
14 Temmuz 2014 Pazartesi
Mondrian Çılgınlığı
20 Haziran 2014 Cuma
Balat, Fener, Kariye, Mihrimah Sultan ve Fatih
8 Haziran sabahı arkadaşlarımla mini İstanbul turlarımızdan birini daha gerçekleştirmek üzere Üsküdar iskelesinde buluştuk. Haliç hattına giden motora binerek yarım saatlik keyifli bir yolculuk sonrası Ayvansaray'a geldik. Hava bir güneşli bir bulutluydu. Yağmur yağacak gibiydi ama yağmadı. Öğle saatlerinde güneş çıktığında epey sıcak oldu o ayrı. Haliç'te seyir halindeyken tarihi yarımadanın siluetini bozan o çirkin köprünün altından da geçtik tabi. Ayvansaray'da parktaki boş salıncaklarda sallanmayı ihmal etmedik :). Park içindeki akıllı bisiklet kiralama sisteminde sorun vardı sanırım. Hiç bisiklet olmadığı gibi kilit sistemleri de parçalanmıştı nedendir bilinmez. Bisiklet kullanmaya teşvik etmesi açısından güzel bir uygulama. Ne var ki halkın da yeterince özenli olması gerekiyor. Ayvansaray'dan doğuya doğru yürüyerek kiliseleriyle ve sinagoglarıyla ünlü Balat'taki Özel Balat Hastanesi'nin önüne geliyoruz. 19. yüzyılın sonlarına ait bu yapı taş yığma ve zamanının eklektik mimari özelliklerini yansıtıyor. Neo Klasik unsurlar da dikkat çekiyor. Fener'de İstanbul Rum Ortodoks Patrikhane'sinin 1601 yılından
itibaren merkezi olan Aya Yorgi Kilisesi bulunuyor. İstanbul Patriği 6.
yüzyıldan bu yana Ekümenik Patrik olarak dünyadaki tüm Ortodoksların
ruhani lideri kabul ediliyor. Kilise'nin onarım çalışmaları 1991'de
tamamlanmış.
10 Haziran 2014 Salı
Sanatçı, Sembol ve Algı
![]() |
| Vincent van Gogh, Bedroom in Arles, 1888, 72 x 90 cm |
2 Haziran 2014 Pazartesi
Üsküdar'dan Görünümler
Geçen hafta doğup büyüdüğüm Üsküdar'da aylakça dolaştık. Sadece amaçsızca kentte yürüyerek gezinmekten keyif alan, vakti bol bir flaneur gibi :). Eskiden en çok zamanımızın geçtiği yer Sultantepe'ydi aslında. Daha önce kimisini onlarca kez ve kimisini ilk kez gördüğüm ya da dikkatimi verdiğim mekanların fotoğrafları aşağıda:
Salacak'ta efsaneleriyle ünlü ve dünyada en çok fotoğrafı çekilen 10 yerden biri olan tarihi yapı Kız Kulesi
27 Mayıs 2014 Salı
Mimar Sinan'ın İzinde
Önceki haftalarda Çengelköy, Anadolu Kavağı, Yoros Kalesi, Yuşa Tepesi; Karaköy kafeleri, Galata ve Beyoğlu gezilerimizden sonra yine güzel bir bahar gününde arkadaşlarımla Mimar Sinan Gezisi* yapmaya karar verdik. Eminönü'ne geçerken Gökçeada'da 6.5 şiddetinde deprem olmuş. İstanbul'un pek çok yerinden de hissedilmiş. Denizde seyir halindeki motorda depremi hiç fark etmedim. Küçük turumuzun ilk durağı olan Tahtakale'deki Rüstem Paşa Camii'nin -1561- iç ve dış duvarlarındaki çiniler renkleri, motiflerin çeşitliliği, ince işçiliği ve uyumlu düzenlemeleriyle göz alıcı. Natüralist üslubun hakim olduğu çiniler arasında 41 çeşit lale motifi bulunuyor. Kütahya ve İznik'te çini atölyeleri sahibi, zenginliği ve entirikacı yönü dillere destan Rüstem Paşa 4000 kadar çiniyi camide kullandırır Mimar Sinan'a. Mavi ve beyaz rengin hakimiyetindeki çinileri ön planda olsa da kalem işleriyle de dikkat çeken süslemeler klasik Osmanlı özelliklerini yansıtıyor. Sinan yapılarının sadeliğinden uzak olan sekiz destekli cami, altındaki depo katıyla yükseltilmiş bir platform üzerinde inşa edilmiş. Alt katın paralelinde dükkanlar sıralanıyor. Dar alana kurulu caminin önünde beş bölümlü son cemaat yeri mevcut. Camide etraftaki dükkanların esnafı öğle namazı kılarken turist grupları da bizim gibi son cemaat yerinde içeri girmek için bekliyor. Külliye iki han, hamam ve medreseye de sahip.
Kaydol:
Yorumlar
(
Atom
)


