Piet Mondrian 1917 yılında Teo Van Doesburg ile birlikte kurdukları De Stijl akımının ve 20. yüzyıl başlarının
öncü sanatçılarından. Hollanda çıkışlı, düzen ve uyumun, sanatsal sezgi,
evrensellik ve yalınlığın önemsendiği De Stijl, ideal geometrik formlarla ve
ana renklerle doğayı dış görünüşünden soyutlamanın arayışındadır. Mondrian’ın
geliştirdiği Neoplastisizm’de karşıtlıklar
nesneli, düşünseli, erkeği simgeleyen dikeylerle ve özneli, maddeyi, dişiyi
simgeleyen yataylarla görselleşir. Saf gerçeği ve ifadeyi savunan Mondrian dik
açı ile birbirini kesen dikey ve yatay çizgiler arasında kalan siyah, beyaz,
gri, sarı, mavi ve kırmızı gibi renklerle fiziksel ve ruhsal dünyayı
birleştirerek evrensel öze ulaşmayı hedefler. Mondrian’a göre renk, simetrik
olmayan denge ve oran gibi resim sanatı unsurları mimari, mobilya ve dekorasyon
için de geçerlidir.
De Stijl tarzı ve özellikle Mondrian’ın
resimleri günümüzde de tasarımcılar için esin kaynağı olmayı sürdürüyor. Moda,
dekorasyon, mobilya, grafik, günlük kullanıma yönelik endüstri ürünlerinde ve
hatta gıda sektörlerinde örneklerini görmek mümkün. Kişiye özel tasarımın
önemli isimlerinden Fransız moda tasarımcısı Yves
Saint Laurent, Mondrian’ın beyaz, kırmızı, mavi, siyah ve sarı renk
bloklarından oluşan kompozisyonunu 1965 yılında kolsuz elbise üzerine uyarlayarak
sanatçıya hayranlığını da gösterir. Moda tarihinde önemli bir yere sahip olan ve
en çok kopyalanan elbisede kesişen kalın siyah çizgilerle karşıtlık oluşturan
renkler birbirinden ayrılır. Önden dikdörtgen görünümündeki elbise geometrik
tasarımıyla da De Stijl tarzını yansıtır. Sanat
eseri gibi sergilenen ve bir resmin elbise üzerinde baskısının ötesinde olan bu
ikonik tasarım modern sanatla moda etkileşimini çarpıcı biçimde ortaya
koyar.