6 Mayıs 2011 Cuma

Sanat Eleştirisi

Yıllar önce bir panelde eleştirmenlerin görüşlerini dinleme fırsatım olmuştu. Konuşmasında eleştiri ve sanat tarihi birlikteliğine değinen Jale Erzen’e göre "Türkiye’de eleştiride tavırlar belirsiz. Batı dışındaki toplumlarda eleştirinin gelişememesinin nedeni sanatın çok belirgin amaçlara yönelmesi ve otonom olması. Günümüz sanatında endüstri ve teknolojiyle birlikte anlam ve biçim kopuktur. Biçimi sanatçı tek bir parçada sunmuyor. Biçim ve içerik arasında doğrudan bir ilişki yok. Sanat eseri parçalanmış durumda. Eleştirmen biçimi yapılandırmalı"...

Eleştirmen ve küratör Ali Akay için ise: “Ölümün varlığını hisseden insan sanat yapar. Eleştiri için kuramsal alan ve söz söyleyecek insanların ortamı zorunlu. Dönemler boyunca çağdaş ve modern sanatların problemi anlam ve biçimin kopması değil birleşmesi, kavramla el becerilerinin aynı yerde kullanılmasıdır. Bugünün sanatında da biçim ve içerik birlikteliği vardır. Yapıt içinde bulunduğu dönemde eleştirilmelidir. Modern akım temsiliyeti kırmıştır ancak Postmodernizm’de yeniden ortaya koyulur.” 

3 Mayıs 2011 Salı

Ve Karşınızda Mayıs

Mayıs geldi. Evde ve dışarıda gördüğüm güzellikleriyle nihayet bahar da kendini gösterdi: 
güneş, çiçekler, kuşlar, ağaçlar, ruh hali gülümsüyor sanki :)

29 Nisan 2011 Cuma

7. yıl Anısına

Ressam Nazmi Yılmaz'ın (22 Ocak 1944 İstanbul - 29 Nisan 2004 İstanbul) 2000 - 2002 yılları arasında yaptığı kağıt üzerine karışık teknik çalışmalarından seçmeler


Nazmi Yılmaz ile ilgili diğer bağlantılar: 

Kadın Ruhunu Resmeden Nazmi Yılmaz
Ressam Nazmi Yılmaz'ın Sergileri  
Yalnızca Hoş Geçen Saatlerimi Sayarım
Ameliyat
9. Yıl Anısına
Ressam Nazmi Yılmaz'ın Manzara Resimleri

*****Bu sayfalardaki yazıların tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir. Nalan Yılmaz adıyla tüm yazılar 'Creative Commons Attribution Noncommercial-No Derivative Works 3.0 Unported License' altında tescillidir.   Creative Commons License

20 Nisan 2011 Çarşamba

Ebru Örnekleri



Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde eğitim görmüş olan Nazan Yılmaz'ın 1996 yılındaki Altın Mikrofon Şarkı Yarışmasında birinci olan bestesi Giz eşliğinde ebru çalışmaları

10 Nisan 2011 Pazar

Osmanlı Hanedanından Bir Ressam: Şehzade Abdülmecid Efendi

15. yüzyıldan itibaren Fatih Sultan Mehmet himayesinde kitap, minyatür, tezhip, hat gibi sanatlar gelişir, saray nakışhanesi kurulur. Nakkaşbaşı Venedik’e eğitime gönderilir. Yabancı sanatçılar sarayda görevlendirilirler. 18. yüzyılda Batı resminin özellikleri ilk olarak minyatürlerde görülmeye başlar. 19. yüzyılla birlikte ise minyatür ve el yazmaların yerini mimariyle bağlantılı duvar ve tuval resmi alır. III. Selim (1789-1807) ve II. Mahmud (1808-1839) zamanında kurulan askeri okullarda resim dersleri verilir. İstanbul’a gelen yabancı sanatçılar yağlıboya tablolar, köşk ve sarayların duvarları ve tavanları için resimler yaparlar. II. Mahmud ve Sultan Abdülmecid (1839-1861) nakkaşları eğitim için Avrupa’ya yollarlar. Adı geçen dört padişah da portrelerini yaptırırlar. Sultan Abdülmecid İbrahim Efendi’den desen dersleri alır. 

19. yüzyıl Osmanlı hanedanının Batı saraylarındaki gibi eğitildiği ama Doğuya ait edebiyatı, müziği, dini de bilen, kültürlü ve sanatsal yönü güçlü aydınların olduğu bir dönem. O zamana kadar devlet işlerinde donanımlı olmakla birlikte sanatçıları koruyan, hattat, şair, müzisyen, kuyumcu padişahlar vardır. Ancak Sultan Abdülaziz (1861-1876) ve oğlu Şehzade Abdülmecid Efendi resim sanatını hem desteklerler, okumak için sanatçılar gönderirler hem de idari görevlerinin yanında kendileri de desen ve resim yaparak bu alanda başarılı olurlar. Avrupa adetlerini sevmeyen, içki içmeyen Abdülaziz Arapça öğrenir, ney çalar, güreşlere ve ahşap işlerine meraklıdır. Bunların yanı sıra hattattır ve güçlü bir desencidir. Chelebowski, Ayvazovski, Şeker Ahmet Paşa, Gobel Berton yakınlık kurduğu sanatçılardandır. Heykelini yaptıran ve yurtdışına seyahat amaçlı giden ilk padişah olarak da bilinir. Paris, Londra ve Viyana’da sarayları, müzeleri, sergileri gezer. Döndükten sonra Şeker Ahmet Paşa’ya ve Gerome’a Türk ve yabancı sanatçıların tablolarını aldırarak saray koleksiyonu oluşturur. 


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...