1986 yılından itibaren 170’den fazla serginin gerçekleştiği Schirn Kunsthalle-sanat galerisi- 17 Şubat-20 Mayıs tarihleri arasında büyük bir sanat olayına daha ev sahipliği yapıyor. Martina Weinhart küratörlüğündeki sergide İkinci Dünya Savaşı sonrasının sanat anlayışlarına karşı Avrupa’da ortaya çıkan Optik Sanat’ın (Op Art) ve üç boyutlu hareketin önem kazandığı Kinetik Sanat’ın örnekleri yer alıyor.
1950’lerde bireysel veya grup içinde bazı sanatçıların çalışmaları olsa da 1960'lı yıllarda gelişme gösteren Optik Sanat’ta renklerden, çizgilerden ve biçimlerden yararlanarak izleyende görsel tepkiler uyandırmak amaçlanır. Tual resmi olarak durağan bir devingenlikle iki veya makine gösterileriyle üç ve çok boyutlu nesneler bakışla ve ışığın etkisiyle ilişkili olarak oyunlar oluşturur...
Önceden çalışılmış tasarıma göre geliştirilen Optik Sanat eserleri seyredenin kültürel bir birikime gerek duymadan o anki görsel algılamasına yöneliktir. Bu tasarımlarda yan yana gelen çizgiler, açıklı koyulu renkler, geometrik düzenler ve tekrarlarla sağlanan ritim yanılsamaya neden olur. Titreşimler ve farklı görünüşler ortaya çıkar. İfadeyi azaltmak için yalınlık benimsenir. İzleyenle önem kazanan göz yanılmasına dayalı akıma gösterilen ilgi kısa süreli olmuştur. Yine de eserlerini galerilere ve müzelere kabul ettirmişlerdir. Günümüz görsel kültürünün meydana gelmesinde rol oynayan akımın en önemli sanatçıları: Victor Vasarely, Bridget Riley, Jesus Raphael Soto ve Carlos Cruz-Diez’dir. Jesus Raphael Soto’nun 'Titreşim' adlı çalışması seyircinin yer değiştirmesiyle hareket kazanır ve farklılaşır. Bridget Riley’in siyah-beyaz resimlerinde iki boyutlu düzlemde matematik bir düzenle sağlanan biçimlerle statik-kinetik görünüm elde edilir.