De Stijl’in topluma yönelik estetik görüşü 1919 yılında Walter Gropius
tarafından Weimar'da kurulan Bauhaus Okulu tarafından da hayata
geçirilir. Bauhaus plastik sanatları bir bütün olarak ele alıp sanatın
topluma hizmet etmesi gerektiğini; sanatçı ve zanaatçı arasında fark
olmadığını ileri sürer. Usta çırak anlayışıyla yararlı üreticiler
yetiştirmeyi amaçlar. Sanat, toplum, endüstri ve el sanatları
birlikteliğiyle, insanın tüm yaşantısını içine alan; konuttan en küçük
kullanım eşyasına kadar uygulanabilirlik ve işlevsellik önemsenir.
Bauhaus ilkelerine göre makine, teknik, endüstri ve seri üretim çağdaş
uygarlık için gereklidir. Tasarımcı toplum için ulaşılabilir sanat eseri
sağlayabilmelidir.
20 Eylül 2016 Salı
10 Eylül 2016 Cumartesi
James Ensor'un İronik Resimleri
Varoluşçu sıkıntılarına yanıt aramak için kendini feda ederek resim yapan Vincent Van Gogh, acıyla, hastalıklarla ve ölümlerle dolu yaşamı sanatını da etkileyen
Edvard Munch gibi James Ensor da Ekspresyonistlere öncü ressamlardandır.
Brüksel Akademisi’nde eğitim gören Belçika’lı Ensor (1860-1949) ilk zamanlar
dini ve tarihi konular, sonraki yıllarda empresyonist özellikler gösteren
portreler üzerine yoğunlaşır. Yine de yöntemi onlardan farklıdır. Ensor da
öncelik nesnede değil ışıktadır. Işık onun için tek ve bölünemeyendir, ressamın
ekmeğidir, duyuların kraliçesidir ve aydınlığı getirecek olandır. Çocuğu
olmayan sanatçı ışığı kızı olarak tanımlar. Kurucularından biri olduğu yeni
sanatsal gelişmeleri teşvik eden avangard grup Brüksel XX’nin diğer
sanatçılarıyla belirgin görüş farklıları yaşar. Sanat eleştirmenlerinin sert
bir şekilde eleştirdiği grup on yıl sonra dağılır.
Ensor’un çocukluğunda tavan arasında bulduğu maskeler, kuklalar ve babasının dükkânındaki deniz kabukları, egzotik oyuncaklar imgelem gücünün gelişmesinde rol oynar. Yaşadığı kent olan Ostende’nin gündelik yaşamını özellikle baloları, karnavalları, festivalleri ve plajları kalabalık sahnelerle resimlerine aktarır. Gönül gözüyle gören, içe dönük, insanlara ve dünyaya yabancılaşan bir kişi olarak gerçeklerden uzaklaşmayı tercih eder. Resimlerinde, baskılarında ve çizimlerinde koyu renklere ve alaycı mizaha rastlanır. Toplumun yaşam biçimiyle, davranışlarıyla, ikiyüzlülüğüyle acımasızca dalga geçer. Toplumsal sahteliğin simgesi gördüğü çılgın maskelerle yozlaşmayı yansıtır. Bu tutumuyla Rönesans Flaman ressamlarından Bosch’un ve Bruegel’in alay eden geleneğini devam ettirir.
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)