De Stijl’in topluma yönelik estetik görüşü 1919 yılında Walter Gropius
tarafından Weimar'da kurulan Bauhaus Okulu tarafından da hayata
geçirilir. Bauhaus plastik sanatları bir bütün olarak ele alıp sanatın
topluma hizmet etmesi gerektiğini; sanatçı ve zanaatçı arasında fark
olmadığını ileri sürer. Usta çırak anlayışıyla yararlı üreticiler
yetiştirmeyi amaçlar. Sanat, toplum, endüstri ve el sanatları
birlikteliğiyle, insanın tüm yaşantısını içine alan; konuttan en küçük
kullanım eşyasına kadar uygulanabilirlik ve işlevsellik önemsenir.
Bauhaus ilkelerine göre makine, teknik, endüstri ve seri üretim çağdaş
uygarlık için gereklidir. Tasarımcı toplum için ulaşılabilir sanat eseri
sağlayabilmelidir.
20 Eylül 2016 Salı
10 Eylül 2016 Cumartesi
James Ensor'un İronik Resimleri

Ensor’un çocukluğunda tavan arasında bulduğu maskeler, kuklalar ve babasının dükkânındaki deniz kabukları, egzotik oyuncaklar imgelem gücünün gelişmesinde rol oynar. Yaşadığı kent olan Ostende’nin gündelik yaşamını özellikle baloları, karnavalları, festivalleri ve plajları kalabalık sahnelerle resimlerine aktarır. Gönül gözüyle gören, içe dönük, insanlara ve dünyaya yabancılaşan bir kişi olarak gerçeklerden uzaklaşmayı tercih eder. Resimlerinde, baskılarında ve çizimlerinde koyu renklere ve alaycı mizaha rastlanır. Toplumun yaşam biçimiyle, davranışlarıyla, ikiyüzlülüğüyle acımasızca dalga geçer. Toplumsal sahteliğin simgesi gördüğü çılgın maskelerle yozlaşmayı yansıtır. Bu tutumuyla Rönesans Flaman ressamlarından Bosch’un ve Bruegel’in alay eden geleneğini devam ettirir.
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)