Şeker Ahmet Paşa manzara ve natürmort resimleriyle tanınan ilk önemli Osmanlı
sanatçılarındandır. Paris’te kaldığı süre içinde aldığı klasik eğitimin yanı
sıra sanat olaylarını da takip eder. Türkiye’ye döndükten sonra Barbizon Okulu,
Corot ve Courbet etkisinde resimler yapar. Köylü ve eşeğinin doğa içinde çok
küçük olarak tasvir edildiği Ormanda Oduncu resminde ormanın gizi ve ağaçlar romantik bir
ışıkla verilmiştir. Mistik bir atmosferin hakim olduğu ve doğanın yüceltildiği titiz bir çalışma örneği olan kompozisyonda zaman durmuş gibidir. Kır
Peyzajı, Ceylan ve Ormanda Koyun Sürüsü gibi resimlerinde hep dikkatli
doğa gözlemleri fark edilir. Ancak nesneler fotoğraf gibi birebir ve ayrıntılı olarak
aktarılmamıştır. Resimlerde içtenlik, romantik bir anlayış, masalsı ve düşsel
bir görünüm belirgindir.
1898 tarihli Talim Yapan Erler ve 1899 tarihli 'Hisar ve Evler' adlı
çalışmalarında da yalın ve naif bir tutum göze çarpar. Vadiden ve bulutların
arasından gelen ışığın aydınlattığı resimde erler son derece küçük figürler
olarak görülür. Şeker Ahmet Paşa’nın manzaralarında güçlü bir
teknikle kendine özgü fırça darbeleri ve ışık kullanımı, saf duyarlılık,
kişisel bir görüş ve yumuşaklık fark edilir. Önemli resimlerinden biri olan Otoportre’sinde kendini
geleneksel bir şekilde, elinde palet ve fırçasıyla resim yaparken
göstermiştir. Bu çalışması Batı resminin kurallarına göre yapılmış
olsa da tasvir edilen kişi Osmanlıdır.
1873
yılından itibaren Mercan’daki konağındaki atölyesinde resim çalışmalarını
sürdüren Ayvalı Natürmort adlı
resminde ortada yükselen kalın gövdeli ağacın önünde düzenlenmiş olarak yer
alan ayva ve nar gibi meyveler görülür. Bu resimde hem doğa hem de natürmort
bir aradadır. Ağacın üzerine ayvalar tutturulmuş gibidir. Arka planda orman
görüntüsü vardır. Özellikle meyveler, ağacın dallarındaki yapraklar, geri
planda zemin ve otlar ışıklıdır. Işık tek kaynaktan değildir, dağınıktır.
Meyvelerin renkleri doğayla uyumludur. Dikey ve yataylığın denge sağladığı bu
çalışmada ressam doğa ve onun içindeki elemanları kendine göre estetik bir
düzenle kurgulamış.
Şeker Ahmet Paşa manzaralar yanı sıra natürmortlar da yapar. Masa üzerinde çeşitli meyvelerin yer aldığı bir natürmortunda da dikkatli ve titiz çalışıldığı fark edilir. Beyaz bir zemin üzerinde sepet içinde üzüm salkımları, sepet etrafına narlar, kesilmiş bir karpuz, ayvalar ve karpuz dilimi yerleştirilmiştir. Meyveler ve yapraklar ışıklı, açık ve koyu ton değerleriyle iri fırça darbeleriyle tasvir edilmiş. Arka plan koyu tutularak meyvelerin daha aydınlık bir şekilde ön plana çıkması sağlanmış. Arka planın koyuluğu ve zeminin beyazlığıyla karşıt renklerin kullanımı kontrast oluşturuyor. Çok gerçekçi olması için uğraşılmamış.
Şeker Ahmet Paşa manzaralar yanı sıra natürmortlar da yapar. Masa üzerinde çeşitli meyvelerin yer aldığı bir natürmortunda da dikkatli ve titiz çalışıldığı fark edilir. Beyaz bir zemin üzerinde sepet içinde üzüm salkımları, sepet etrafına narlar, kesilmiş bir karpuz, ayvalar ve karpuz dilimi yerleştirilmiştir. Meyveler ve yapraklar ışıklı, açık ve koyu ton değerleriyle iri fırça darbeleriyle tasvir edilmiş. Arka plan koyu tutularak meyvelerin daha aydınlık bir şekilde ön plana çıkması sağlanmış. Arka planın koyuluğu ve zeminin beyazlığıyla karşıt renklerin kullanımı kontrast oluşturuyor. Çok gerçekçi olması için uğraşılmamış.
Bir başka sepetli natürmortunda meyve grubuyla karşılaşırız. Yine koyu bir arka fon,
açık renk bir zemin göze çarpar. Masanın üzerindeki sepet içinde renkli üzüm
salkımları, sepetin etrafında narlar, kesilmemiş bir kavun ve asma yaprakları
yer alır. Kalabalık bir görüntü oluşsa da her biri ayrı ayrı algılanabiliyor.
Düzenleme gözü yormuyor. Kompozisyonda oranların doğruluğu önemsenmemiş ama
konturlar belirgin. Doğaya çok bağlı olmadan, özgürce fırça vuruşlarıyla, boya,
ışık ve derinliği belirginleştiren gölge oyunlarıyla canlılık elde edilmiş.
Kavun adlı çalışmasında kompozisyonu kaplayan basık bir kavun ve ondan kesilmiş bir dilim görülür. Diğer natürmortlarındaki gibi açık renk yatay bir yüzey arka plandaki koyuluğa dik olarak uzanır. Meyvenin sert kabuk dokusundan yumuşak iç kısmına doğal bir geçiş gözleniyor. Doku ve formdaki duyarlılık naif yönü belirginleştiriyor.
Kavun adlı çalışmasında kompozisyonu kaplayan basık bir kavun ve ondan kesilmiş bir dilim görülür. Diğer natürmortlarındaki gibi açık renk yatay bir yüzey arka plandaki koyuluğa dik olarak uzanır. Meyvenin sert kabuk dokusundan yumuşak iç kısmına doğal bir geçiş gözleniyor. Doku ve formdaki duyarlılık naif yönü belirginleştiriyor.
Küçük bir çalışma olan Karpuzlu
Natürmort'unda bu kez koyu kahverengi bir
masa ve daha açık tonda kahverengi arka plan vardır. Masa üzerinde ön planda
kesilmiş kalın bir karpuz dilimi, yanında sarı yuvarlak bir kavun, kavunun
etrafında yapraklarıyla birlikte armutlar, arkada pek de seçilemeyen basık bir
sepet içinde üzüm salkımları ve armutlar yer alır. Ön planda masanın köşesinde
yön belirleyen metal bir bıçak dikkat çeker. Doğanın ürünleri yanında metal
bıçak soğukluk hissi uyandırır. Bir önceki resimde kalabalık nesneler yerine
tek bir nesnenin tasviri vardı. Burada ise yine birkaç çeşit meyve görülüyor.
Armutlar ve üzümler çok sayıdayken kavun ve karpuz dilimi büyük olarak
kompozisyonun ortasında resmedilmiş. Bu resim Türk resminde güzel yerleştirme
ve uyumlu renkler yönünden önemli sayılan, başarılı çalışmalardan biridir.
Şeker Ahmet Paşa’nın meyveli kompozisyonları yanı
sıra çiçekli natürmortları da vardır. Çiçekler adlı resminde krem rengi bir zemin üzerindeki
kahverengi bir kase içindeki leylaklar, kasımpatıları ve laleler koyu bir fonla
çerçevelenir. Koyu arka plan dikkati çiçekler üzerine çekiyor. Kasenin
yanındaki gül derinlik duygusu yaratıyor. Sanatçı çiçek tasvirlerinde yoğun
boya kullanımıyla hacim ve doku elde ediyor. Çiçeklerin renkleri, ayrıntılı
çizimleri, dokuları ve ışıklı yüzeyleri resme canlılık ve hareket kazandırıyor.
Şeker Ahmet Paşa doğa nesnelerini atölyesindeki
masalara yerleştirerek kendine göre düzenlemelerle tuale yansıtıyordu. Paris’te
klasik anlayışa göre figür, desen, anatomi ağırlıklı bir eğitim almış olsa da
manzara ve natürmortu tercih eden ressam doğayı olduğu gibi aktarmak ve
ayrıntıları önemsemek yerine kendine göre yorumlamıştır. Fotoğraf gibi
objektifliği vermeyi seçmeyen sanatçı özgür ve rahat fırça vuruşlarıyla bazen
koyu gölgeler, bazen parlak ve berrak renkler kullanarak doğayı ve doğa
nesnelerini romantik bir ışıkla resmetmiştir. Natürmortlarda sağdan, soldan
veya karşıdan gelen sakin, yumuşak bir ışık meyveleri ve diğer nesneleri
kavrar. Nesnelerde dağınıklık ve çokluk görülse de dengeli ve simetrik bir
düzenleme vardır. İyi bir teknikle yapılmış ve sabırlı çalışmanın ürünü olan
kapalı formdaki natürmortlar içten ve şiirseldirler. Sanatçı ince bir renk
işçiliğiyle oluşturulan nesnelerin birbirlerine olan oranlarına dikkat etmez.
Bozulan oranlar, basık ve dar formlar naif yönü güçlendirir.
Şeker Ahmet Paşa çalışmalarında uyumlu ve canlı renkler kullanıp düzen duygusunu önemseyerek ve çizgide de ustalık göstererek özgür bir stil oluşturmuştur. Batı tekniğindeki kompozisyonlarına Doğuya bakışındaki kişisel ve özgün değerlerini de katmıştır. Canlı ve yaşayan, ifadeci resimleri Paris’teki eğitimin sağladığı dikkatli, temiz çalışma, sağlam desen oluşturma, ışığı iyi kullanma, düzenlemede özenli olma gibi özellikler sonucudur.
Şeker Ahmet Paşa çalışmalarında uyumlu ve canlı renkler kullanıp düzen duygusunu önemseyerek ve çizgide de ustalık göstererek özgür bir stil oluşturmuştur. Batı tekniğindeki kompozisyonlarına Doğuya bakışındaki kişisel ve özgün değerlerini de katmıştır. Canlı ve yaşayan, ifadeci resimleri Paris’teki eğitimin sağladığı dikkatli, temiz çalışma, sağlam desen oluşturma, ışığı iyi kullanma, düzenlemede özenli olma gibi özellikler sonucudur.
Kaynaklar
1- Gelişim Hachette, 8,
Interpres Basın ve Yayıncılık, İstanbul, 1993, s: 2914
2- Giray, Kıymet, Sabancı Koleksiyonu, Akbank Yayını, İstanbul, 1995, s: 234
3- Gören, A. Kamil, Şeker Ahmet Paşa ve Sanatta Betimlemeye İlişkin Bir Değerlendirme, Antik Dekor, 39, İstanbul, 1997, s: 85
4- Gören, A. Kamil, Jeon-Leon Gerome, Antik Dekor, 34, Nisan, 1996, s: 104
5- Gören, A. Kamil, Türk Resim Sanatında Şişli Atölyesi ve Viyana Sergisi, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi Derneği, İstanbul, 1997, s: 34
6- Gören, A. Kamil, 50. Yılında Akbank Resim Koleksiyonu, Akbank, İstanbul, 1998, s: 34 7- İslimyeli, Nüzhet, Asker Ressamlar ve Ekoller, Doğuş Matbaası, Ankara, 1965, s: 38,
8- Öner, Sema, Tanzimat Sonrası Osmanlı Saray Çevresinde Resim Sanatı, Milli Saraylar, 1992, s: 74
9- Renda, Günsel, Erol, Turan, Başlangıcından Bugüne Çağdaş Türk Resim Sanatı Tarihi, 1, Tiglat Basımevi, İstanbul, 1980, s: 41
2- Giray, Kıymet, Sabancı Koleksiyonu, Akbank Yayını, İstanbul, 1995, s: 234
3- Gören, A. Kamil, Şeker Ahmet Paşa ve Sanatta Betimlemeye İlişkin Bir Değerlendirme, Antik Dekor, 39, İstanbul, 1997, s: 85
4- Gören, A. Kamil, Jeon-Leon Gerome, Antik Dekor, 34, Nisan, 1996, s: 104
5- Gören, A. Kamil, Türk Resim Sanatında Şişli Atölyesi ve Viyana Sergisi, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi Derneği, İstanbul, 1997, s: 34
6- Gören, A. Kamil, 50. Yılında Akbank Resim Koleksiyonu, Akbank, İstanbul, 1998, s: 34 7- İslimyeli, Nüzhet, Asker Ressamlar ve Ekoller, Doğuş Matbaası, Ankara, 1965, s: 38,
8- Öner, Sema, Tanzimat Sonrası Osmanlı Saray Çevresinde Resim Sanatı, Milli Saraylar, 1992, s: 74
9- Renda, Günsel, Erol, Turan, Başlangıcından Bugüne Çağdaş Türk Resim Sanatı Tarihi, 1, Tiglat Basımevi, İstanbul, 1980, s: 41
Bu araştırmam 13 Mayıs 2002 tarihinde Hürriyet, Agora - Sanat sayfalarında ve 20 Nisan 2007'de lebriz sanal dergi'de yayınlanmıştır.
Şeker Ahmet Paşa'nın Hayatı - 1
*****Bu
sayfalardaki yazıların tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak
gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek
alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir. Nalan Yılmaz adıyla tüm yazılar 'Creative Commons Attribution Noncommercial-No Derivative Works 3.0 Unported License' altında tescillidir.
0 comments :
Yorum Gönder