*Kendini aşağılayan kişi yine de aşağılayan olarak kendine saygı duyuyordur.
*Dünya her zaman gerçeğe muhtaçtır, öyleyse Heraklitos'a muhtaçtır.
*Heraklitos'a göre alem Zeus'un bir oyunudur. Oyuncu, çocuk ve sanatçı masumdur, sorunlu değildir.
*Ben ne yazık ki vücut ve ruh değil üçüncü bir şeyim. Ben insan değil dinamitim.
*İnsanoğlu hiçbir şey istememektense hiçliği ister.
*Kolay yaşamak istiyor musun? Sürüde kal ve sürü sevgisi uğruna kendini unut.
*Sürülere özgü zevkler belki herkes için değildir.
*Seni övdükleri sürece kendi yolunda gittiğini sanma sakın: Başkasının yolunda gidiyorsun.
*Bir insan gününün en azından üçte birini tutkusuz, insansız, kitapsız geçirmezse nasıl düşünür olabilir.
*Ne kadın çalışır, ne deha. Kadın o zamana kadar insanlığın en büyük lüksü olmuştur. Bizler en yüksek verimimize ulaştığımızda çalışmıyoruz. Çalışmak ancak bu anları üretmek içindir.
*Ne denli yükselirsek uçmak bilmeyenlere o denli küçük görünürüz.
*Bir düşünür o: Nesneleri olduklarından daha yalın biçimde ele almasını biliyor demek ki.
*Yalnız yaşayan insan yüksek sesle konuşmaz, yüksek sesle yazmaz da. Yankıdan, yankının boşluğundan, yankı perisinin eleştrisinden korkar. Yalnızlık tüm sesleri değiştirir.
*Ev yaptırmayacağım kendime. Mutlu olmam için ev sahibi olmamam gerekiyor hatta.
*Zafer kazanan hiç kimse tesadüfe inanmaz.
*Nerede olursan ol derinliğe kaz; aşağıda kaynak var. Bırak bağırsın ağzı karalar "aşağıda cehennem vardır hep" diye.
*Herkesin olabilen nesnenin her zaman için değeri azdır. Büyük nesneler büyük insanlar için, uçurumlar derin insanlar için, sevgilerle ürpertiler ince insanlar için kısaca nadir kişiler içindir.
*Belirli bir yükseklikte her şey birleşip birbirine karışır. Filozofun düşünceleri de, sanatçının yapıtları da, hayır işleri de.
*Gerçeği inanmayarak ve kuşku duyarak yakalayabiliriz.
*Kutsal olan gerçekler değil, kişinin kendi gerçeği için çıktığı arayıştır. Kendi kendini sorgulamaktan daha kutsal bir şey olabilir mi? Neysen o ol.
*Bağımsızlığa damgasını vuran şey nedir? İnsanın kendinden utanmıyor olması.
*Yalnızca bir kartal gibi yaşayabilen insan -kimsenin seyretmesine ihtiyaç duymadan- başka birine sevgisini verebilir. Yalnızca o zaman o insan bir başkasının büyümesiyle ve gelişmesiyle ilgilenebilir.
*İnsan ruhu yaptığı seçimlerle belirlenir.
*Yalnızca sığ zihinli olanlar yani sıradan insanlar ve çocuklar rahat ve sonsuza dek mutludur.
*Bazen yaşamın o kadar içini görebiliyorum ki birden doğrulup çevreme baktığımda kimsenin yanımda olmadığını bana eşlik eden tek şeyin zaman olduğunu görüyorum.
*Başkalarının kurallarına uymak insanın kendisini yönetmesinden çok hem de çok kolaydır.
*Ruhunda huzura kavuşmak ve mutlu olmak isteyenler inanmalı, iman etmelidir. Ama hakikatin peşindeki insanlar iç huzurundan feragat edip yaşamlarını bu sorgulamaya adamak zorundadırlar.
*Hiçbir şey her şey demektir. Güçlenmek istiyorsan önce köklerini HİÇLİĞİN derinliğine gömmeli ve en yalnız yalnızlığınla yüz yüze gelmeyi öğrenmelisin.
*Felsefe kültür sorunlarını çözmüş toplumların işidir.
*Sanat yaşamın görünüşünü, yaşamın bize sunduğu manzarayı çekilir ve katlanılır kılmakla kalmaz, aynı zamanda üzerinde uzanan ve saf olmayan düşüncenin de çiçeklenmesini sağlar.
*Kendinin derin olduğunu bilen kimse aydınlığa yönelir; kalabalığa derin görünmek isteyen kimse ise karanlığa yönelir. Karanlık dibini görmediği her şeyi derin sanır çünkü.
*Veren teşkkür borçlu değil midir alana, aldığı için? Armağan etmek bir ihtiyaç değil midir? Almak acımak değil midir?
*Yarım yamalak bilmektense birçok şeyi bilmemek daha iyidir. Başkalarının fikirleriyle bilge olmaktansa kendi hesabına deli olmak daha iyidir.
*Boyun eğmektense umutsuzluğa düşün daha iyi.
*Bir şey gerçek yaşamdan ne denli uzaksa o denli güzel ve iyidir.
*Müziğin sadece duygular yoluyla etkili olduğu kimseler müzik tapınağının ancak avlusunda dolaşacak tapınağa giremeyeceklerdir. Çünkü duygu tapınağın ancak simgesi olabilir kendisi değil.
*Çaba göstermekle ilgili hiçbir anım yok. Yaşamımda en küçük bir mücadele izi bulamazsınız, benim yapım hiç kahramanlığa özgü değildir. Deneyimim bir şeyi 'istemeyi', bu şey için tutkuyla çabalamayı, bir 'amacı' hedeflemeyi veya bir arzuyu gerçekleştirmeyi hiç bilmez.
*Çalışma düşkünü ırklar, aylaklığa katlanmakta büyük bir sıkıntı çekerler.
*Efkarlı, melankolik insanlar diğerlerini daha melankolik yapan şeylere, nefret ve aşkla hafiflerler, bir süre için yüzeylerine çıkarlar.
*Kendimizin önünde, olduğumuzdan daha basit oluruz: Birlikte olduğumuz insanlardan sıyrılır, huzur buluruz.
*Delilik tek tek insanlarda pek seyrektir, - ama gruplarda, partilerde, halk arasında, çağlarda kural olarak bulunur.
*Her seçkin insan, güdüsel olarak, kalabalıktan, çokluktan, çoğunluktan kurtulduğu, onlardan ayrı biri olarak sığınacağı kalesinin ve gizliliğin peşinde koşar.
Aforizmalar 3 - Friedrich Nietzsche -1- Dionysos Dithyrambosları
Aforizmalar 3 - Friedrich Nietzsche -1- Dionysos Dithyrambosları
*****Bu sayfadaki düzenlemenin ve seçimlerin tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir. Nalan Yılmaz adıyla tüm yazılar 'Creative Commons Attribution Noncommercial-No Derivative Works 3.0 Unported License' altında tescillidir.
Merhabalar,
YanıtlaSilAlman filozof ve yazar Friedrich Nietzsche; zamana meydan okuyan eserleriyle ve felsefe dünyasına kazandırdığı kavramlarla Avrupa’nın en büyük yazarı olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte Friedrich Nietzsche, tüm zamanların en fazla alıntı yapılan filozofu olmuştur. Nietzsche’nin "yazılmış en derin" eser olarak tanımladığı ‘’Böyle Buyurdu Zerdüşt’’ kitabından derlediğim on alıntıyı okumanız için ben de sizinle paylaşmayı çok isterim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/friedrich-nietzsche-boyle-buyurdu-zerdust-kitabindan-en-sevdigim-10-alinti/ Motivasyon açısından şu cümlesini kendime rehber edinmişimdir;
‘’Ama önce sen kendini inşa etmelisin, dimdik bir beden ve dimdik bir ruhla.’’
Güzel okumalar dilerim,
edebiyatla ve sağlıkla kalın.