20. yüzyıl başlarındaki pek çok öncü sanatçı gibi Hollandalı Piet Mondrian da (1872–1944) geleneksel sanat anlayışından kurtulup yeni sezgilerle, yeni amaçlarla yeni bir şeyler ortaya koymak gerekliliğine inanır. Biçimsel sorunlar üzerinde durarak görüntülerin ardındaki gerçekliğe ulaşmanın yollarını düşünür. Amsterdam Güzel Sanatlar Akademisi’ni bitiren sanatçı Hollanda’da kaldığı yıllarda doğacıdır. Natürmortlar, portreler, pastoral sahneler, manzaralar, akşam görünümleri resmeder.
1911 yılında yaptığı Kavanozlu Natürmort’ta zencefil kavanozunun biçimi algılanırken, renkler azalır ve Kübizm’i hatırlatan ritmik bir çizgi düzenlemesi kendini gösterir. Sanatçı Paris’te kaldığı yıllarda (1911–1914) Sentetik Kübizm ile ilgilenir ama kolaj tekniğini benimsemez. Objeler kullanıldığında duygular ortaya çıkar ve saf gerçek görülemez. Resimlerinde gerçek objeye çağrışım yapacak herhangi bir şeye yer vermek istemez. Oval Biçimde Renkli Düzlemler adlı resmi için önce karakalemle yaptığı bina eskizleri tuval üzerine yağlıboyaya dönüşürken renk ve çizgi düzenlemesi halini alır.
Savaştan sonra yine Paris’e giden sanatçının 1919’a kadarki çalışmalarında renklerin ve tonların birbirine karıştığı küçük dikdörtgenler yer alır. Renk Kompozisyonu’nda derinliksiz bir uzay izlenimi veren üst üste gelen renkli dörtgenler ve siyah çizgiler bir aradadır. Gri Konturlarla Açık Renk Düzlemler’de adından da anlaşılacağı gibi birbirine yakın tonlardaki küçük dikdörtgen ve kareler gri çizgilerle kesilir ve çerçevelenir. Yatay ve dikey konturlar düzlemlerin sınırlarını belirler. Sonraki yıllarda Mondrian’ın çerçevesiz ve düz olarak duvara asılan resimlerindeki farklı büyüklükteki dörtgenler sarı, mavi, kırmızı, beyaz, gri, siyah renklere boyanır. Çevresini belirleyen çizgiyle düşey ve yatay olarak çeşitli biçim düzenlemeleri ile yan yana gelir.
1908–1911 arasında çalışmaları bireyle tanrı ve melekler arasında doğrudan bağlantı kuran bir sistemin felsefesi olan Teosofi’nin* gerçeklerin gizli kurgusunu göstermek amacından etkiler taşır. Özellikle ağaç resimlerinde mistisizmin çekiciliğine kapıldığı fark edilir. Evrensel varoluşumun bir parçası olan ağaçtan giderek soyutlamaya varır. Ağacın gövdesi ve dalları düz ve eğik çizgilere dönüşür. Ancak eğik çizgilerin insanın duygularını canlandıracağını düşündüğünden bundan vazgeçer. Doğadan yola çıkarak soyutlar ve doğayla bağlantısı kalmayan noktaya erişir. Gizemsel kaygılardan hareketle madde dünyasına yanıt bulmaya çalışır...
1911 yılında yaptığı Kavanozlu Natürmort’ta zencefil kavanozunun biçimi algılanırken, renkler azalır ve Kübizm’i hatırlatan ritmik bir çizgi düzenlemesi kendini gösterir. Sanatçı Paris’te kaldığı yıllarda (1911–1914) Sentetik Kübizm ile ilgilenir ama kolaj tekniğini benimsemez. Objeler kullanıldığında duygular ortaya çıkar ve saf gerçek görülemez. Resimlerinde gerçek objeye çağrışım yapacak herhangi bir şeye yer vermek istemez. Oval Biçimde Renkli Düzlemler adlı resmi için önce karakalemle yaptığı bina eskizleri tuval üzerine yağlıboyaya dönüşürken renk ve çizgi düzenlemesi halini alır.
1. Dünya Savaşı sırasında Hollanda’ya döner. ‘Soyut Sanat’ deyimine karşı
çıkar ve 1917 yılında Theo Van Doesburg ile 'De Stijl' -Yeni Plastik-
adında bir anlayış oluşturur. Dergisi de yayınlanan bu sanat akımının
resim, heykel ve mimarîde örneklerine rastlanır. De Stijl için tek
estetik gerçek nesnel olandır. Varlığın durgunluğuna ulaşmak için
bireysel heyecanlar aşılmalıdır. Bireyciliğe karşı evrensel biçimlerin
insanın ruhunu temsil ettiği görüşü ve saf ifade savunulur. Nesnelerin
farklılıkları değil ortaklığı gösterilmelidir. Genel olan kalıcıdır, o
yüzden kalıcı olan bulunmalıdır. Sanat ve yaşam her ikisi de gerçeğin
tanımıdır. Yeni Plastik anlayışta hacim, uzay ve zamandan arınmışlık
vardır. Mondrian, renkte bile sübjektifliği kabul etmez. Asal renkleri,
siyah, beyaz ve griyi, en basit öğeleri ve geometrik formları kullanır.
Dik açı ile birbirini kesen çizgiler arasındaki dengeyle ve etkileşimle
evrensel öze ulaşılır. Karşıtların yan yana gelmesiyle fiziksel ve
ruhsal dünya dile getirilir. Dikeyler: evrensel, nesnel, düşünsel ve
erkeksiyken, yataylar: bireysel, öznel, maddesel ve dişiseldir. De Stijl
tarzındaki resimlerde, binalarda, iç dekorasyonda, mobilyalarda ve
kullanıma yönelik eşyalarda yalınlık, asal renkler, geometrik form ve
simetrik olmayan bir denge dikkat çeker.
Savaştan sonra yine Paris’e giden sanatçının 1919’a kadarki çalışmalarında renklerin ve tonların birbirine karıştığı küçük dikdörtgenler yer alır. Renk Kompozisyonu’nda derinliksiz bir uzay izlenimi veren üst üste gelen renkli dörtgenler ve siyah çizgiler bir aradadır. Gri Konturlarla Açık Renk Düzlemler’de adından da anlaşılacağı gibi birbirine yakın tonlardaki küçük dikdörtgen ve kareler gri çizgilerle kesilir ve çerçevelenir. Yatay ve dikey konturlar düzlemlerin sınırlarını belirler. Sonraki yıllarda Mondrian’ın çerçevesiz ve düz olarak duvara asılan resimlerindeki farklı büyüklükteki dörtgenler sarı, mavi, kırmızı, beyaz, gri, siyah renklere boyanır. Çevresini belirleyen çizgiyle düşey ve yatay olarak çeşitli biçim düzenlemeleri ile yan yana gelir.
De Stijl’de yayınlanan “Doğal ve Soyut Gerçek”
adlı yazısında denge, oran ve renk uyumunun iç dekorasyon ve mimarî
için de geçerli olduğunu ifade eder. Resimdeki uyum yapılarda da
gerçekleşirse duvarları güzelleştirmek için resim asmanın
gerekmeyeceğini belirtir. Mondrian, Theo Van Doesburg’un 1924’den sonra
De Stijl tarzından farklı olarak köşegeni 45 derece döndürüp dinamik
düzenlemelere yönelmesiyle gruptan ayrılır ama dostluğunu sürdürür. 1925
yılında sanat ile ilgili denemeleri Bauhaus tarafından basılır. 1932
yılında Stedelijk Müzesi’nde 6o. yaşı için bir retrospektif sergi
düzenlenir.
Notlar:
*Teosofi’ye göre madde ve tin karşıtlık değil aynı ilkenin değişik aşamalarıdır. İnsan duygularını aşarak en üst düzeye, tinselliğe ulaşabilir.
Kaynaklar:
-Freeman, Joseph, Mondrian ve Kandisky’nin sanatında geometrik çizgi, çev: Şükrü Aysan, Lami, Sanat, 6, İstanbul, Mart 1989, s: 4
-Gombrich, E.H., Sanatın Öyküsü, çev: Bedrettin Cömert, Remzi Kitabevi, 3. Basım, 1986
-İpşiroğlu, Nazan-Mazhar, Sanatta Devrim, Remzi Kitabevi, 3. Basım, İstanbul, 1993.
-Lynton, Norbert, Modern Sanatın Öyküsü, çev: Cevat Çapan, Sadi Öziş, Remzi Kitabevi, 2. Basım, İstanbul, 1991
-Mondrian, Piet, Plastic Art and Pure Plastic Art (Figürative Art and Non-Figürative Art), Circle, International Survey of Constructive Art, London, 1937, s: 41-55
-Muller, Joseph-Emile, Modern Sanat, çev: Mehmet Toprak, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1972, s: 175
Nalan Yılmaz, Evrensel Özü Arayan Sanatçı; Piet Mondrian, 25 Ağustos 2009, Lebriz Sanal Dergi.
Mondrian, Konstrüktivizm’in bir manifestosu olarak 1937’de Londra’da yayınlanan 'Circle'
adlı dergide Soyut Sanat üzerine düşüncelerini yazar. İki türlü
eğilimden söz eder: objektif ve sübjektif. Objektifte varolan evrensel
güzellik sanatçı tarafından ortaya konur. Sübjektifte sanatçı
yaşadıklarını da katarak kendini ifade eder. Sanatçının yapması gereken
dengeyi kurmak ve ifade birliğine ulaşmaktır. Sanat eseri üretilmeli ve
inşa edilmelidir. Soyut sanatın mantığını aktarırken figüratif sanatın
yetersizliğini de vurgular. Figüratifte duygulara dayanan öznel bir
çıkış noktası vardır. Bu düzeyde kalındıkça evrensel güzellik ifade
edilemez. Figürlü çalışmalarda karmaşık figürler sanatçıyı uğraştırır.
Soyut sanatta basit, saf, nötr biçimler kullanılır. İnşa edilen
elemanların bütünü içsel bir dinamizme sahiptir. İnsandaki ikiliğin
karşıtlığıyla soyut sanat ortaya çıkar. Konstrüktif elemanlar ve
bunların içsel bütünlüğü. Formun kendi içinde ilişkisi ve hepsinin bir
araya gelişiyle uyuma ulaşmak. Mondrian ilişkiler ağını figüratif
sanatın sonu olarak görür. Ona göre sanat natüralizmin yolundan giderek
dengeye ulaşamaz. Doğanın maddesel yanı ağır basar. Derinliği bulmak
için doğa yok edilmelidir. Yoğunlaşma yoluyla sanat eserine daha derin
bir ifade kazandırılabilir. Sanat kimse için değildir ama aynı zamanda
herkes içindir. Geçmişi ve geleceği içinde taşır. Kültür gelişimi içinde
soyut sanat en üst noktadadır. Sadece evrensel güzelliği yaratmaya
yönelik bir mücadele söz konudur. Soyutlama öznel ve nesnel baskılardan
arınmış gerçek yaşamı temsil eder.
1938 yılından sonra Londra’da yaşayan Mondrian 1940’ta New York’a gider ve orada kişisel sergi açar. Büyük boyutlu Broadway Boogie-Woogie'de yeni bir plastik anlayış vardır. Siyah çizgiler tamamen gider ve küçük
karelerden oluşan renklendirme dikkat çeker. Yanlara doğru genişlemeye
çalışan düzenlemede yoğunluk sağ ve sol taraflardadır. Renklerin
sıcaklığıyla ve içeriden gelen bir ışıkla müziğin ritmi ve şehrin
hareketi yansıtılmış gibidir. Bu resimle belirgin yatay ve dikey
çizgilerden kurtularak geometrik soyutlamada son aşamaya gelir. Ölümüne
kadar kendisini canlılığıyla heyecanlandıran şehir olan New York’ta
kalır. Sanatçı hayattayken az sayıda resim satar. Bununla birlikte
modern sanat içinde değerlendirilen kişisellikten arınmış tarzıyla soyut
sanata ilgisi olanların her zaman saygısını kazanır.
Notlar:
*Teosofi’ye göre madde ve tin karşıtlık değil aynı ilkenin değişik aşamalarıdır. İnsan duygularını aşarak en üst düzeye, tinselliğe ulaşabilir.
Kaynaklar:
-Freeman, Joseph, Mondrian ve Kandisky’nin sanatında geometrik çizgi, çev: Şükrü Aysan, Lami, Sanat, 6, İstanbul, Mart 1989, s: 4
-Gombrich, E.H., Sanatın Öyküsü, çev: Bedrettin Cömert, Remzi Kitabevi, 3. Basım, 1986
-İpşiroğlu, Nazan-Mazhar, Sanatta Devrim, Remzi Kitabevi, 3. Basım, İstanbul, 1993.
-Lynton, Norbert, Modern Sanatın Öyküsü, çev: Cevat Çapan, Sadi Öziş, Remzi Kitabevi, 2. Basım, İstanbul, 1991
-Mondrian, Piet, Plastic Art and Pure Plastic Art (Figürative Art and Non-Figürative Art), Circle, International Survey of Constructive Art, London, 1937, s: 41-55
-Muller, Joseph-Emile, Modern Sanat, çev: Mehmet Toprak, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1972, s: 175
Nalan Yılmaz, Evrensel Özü Arayan Sanatçı; Piet Mondrian, 25 Ağustos 2009, Lebriz Sanal Dergi.
*****Bu
sayfalardaki yazıların tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak
gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek
alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir. Nalan Yılmaz adıyla tüm yazılar 'Creative Commons Attribution Noncommercial-No Derivative Works 3.0 Unported License' altında tescillidir.
0 comments :
Yorum Gönder