Didim Kuşadası’na 73, Bodruma 110 km uzaklıkta. Kuzeyinde Bafa gölü ve
Menderes Nehri, batısında ve güneyinde Ege denizi doğusunda Akbük
körfeziyle sınırlı bir yarımada. Antik dönemde bir kehanet merkezi olan
ve Miletos kentine bağlı olan Ddyma’da Apollon için bir tapınak yapılır.
Işık, güneş, müzik ve kehanet tanrısı Apollon bir gün, Didim yöresinde
çobanlık yapan Brankhos'a rastlar ve ondan çok hoşlanır. Ona biliciliğin sırlarını öğretir. Çoban Brankhos da ilk Apollon adına Brankhid rahipleri için ilk tapınağı yaptırır. Bu bölgedeki yapılaşma Arkaik
döneme kadar uzanır.
Apollon kutsal bölgesindeki ilk tapınağın yapımına M.Ö 6. yüzyılda başlanır ve iki yüzyıl sürer. M.Ö 5. yüzyılda Perslerin eline geçen kutsal mekan yakılıp yıkılır ve hazineleri yağmalanırken Apollon’a ait tunç heykelde alınır. 150 yıl sonra bu heykel yerine konur. Hellenler, Seleukhoslar, Bergamalılar ve Romalılar zamanında eklemeler yapılan tapınak hiçbir zaman tamamlanamaz. 15. yüzyıldaki depremde büyük zarar görür. Miletten ve Brankhidai -biliciler- diye de anılan Dydima’ya uzanan kutsal yolun her iki tarafında Apollon’a adanmış rahip ve yönetici heykelleri bulunurmuş. Bu heykellerin hepsi oturur pozisyondadır. Bilici olan rahipler kehanetlerle ilgili olarak kesin bir şey söylemez, çok yöne çekilebilecek ve yoruma açık cevaplar verirlermiş.
Friz bloklarında mitolojik yaratıklardan simetrik olarak düzenlenmiş karşılıklı duran grifonların gösterildiği kabartmalar yer alır. Tapınağın en önemli kabartması Medusa başıdır. Medusa mitolojide yeraltı dünyasının canavarları olan Gorgo’ların -üç kız kardeş- ölümlü olanı ve baktığını taşa çeviren yılan saçlısıdır. Friz bloklarında başka medusa kabartmaları da görülür. Bu kabartmaları Afrodisias’lı heykeltıraşlar yapmıştır. Tapınağın 7 km uzağında deniz fenerinin olduğu bölgedeki Poseidon Sunağı'nda tanrılara kurban ve adaklar sunulurdu.
Antik Çağda Anadolu'lu Filozoflar
Bir İyon Kenti: Priene
Apollon kutsal bölgesindeki ilk tapınağın yapımına M.Ö 6. yüzyılda başlanır ve iki yüzyıl sürer. M.Ö 5. yüzyılda Perslerin eline geçen kutsal mekan yakılıp yıkılır ve hazineleri yağmalanırken Apollon’a ait tunç heykelde alınır. 150 yıl sonra bu heykel yerine konur. Hellenler, Seleukhoslar, Bergamalılar ve Romalılar zamanında eklemeler yapılan tapınak hiçbir zaman tamamlanamaz. 15. yüzyıldaki depremde büyük zarar görür. Miletten ve Brankhidai -biliciler- diye de anılan Dydima’ya uzanan kutsal yolun her iki tarafında Apollon’a adanmış rahip ve yönetici heykelleri bulunurmuş. Bu heykellerin hepsi oturur pozisyondadır. Bilici olan rahipler kehanetlerle ilgili olarak kesin bir şey söylemez, çok yöne çekilebilecek ve yoruma açık cevaplar verirlermiş.
Eski tapınağın bulunduğu yerde bugünkü anıtsal tapınağın M.Ö. 3oo’de yapımını Seleukos başlatır. İyon düzenindeki Apollon Tapınağı'nın dar tarafında iki kez dolanmış 10, geniş tarafında ise 21 sütun bulunur. Pronaos kısmıyla birlikte toplam sütun sayısı 124’dür. Pronaos’un yanlarındaki eğimli iki dehliz naosa bağlantı sağlar. Tapınağın ön kısmındaki sütunların kaideleri hellenistik karakter gösteren akantus, kıvrık dallar, çiçek, geometrik şekil ve mitolojik yaratıklarla süslüdür.
Friz bloklarında mitolojik yaratıklardan simetrik olarak düzenlenmiş karşılıklı duran grifonların gösterildiği kabartmalar yer alır. Tapınağın en önemli kabartması Medusa başıdır. Medusa mitolojide yeraltı dünyasının canavarları olan Gorgo’ların -üç kız kardeş- ölümlü olanı ve baktığını taşa çeviren yılan saçlısıdır. Friz bloklarında başka medusa kabartmaları da görülür. Bu kabartmaları Afrodisias’lı heykeltıraşlar yapmıştır. Tapınağın 7 km uzağında deniz fenerinin olduğu bölgedeki Poseidon Sunağı'nda tanrılara kurban ve adaklar sunulurdu.
Antik Çağda Anadolu'lu Filozoflar
Bir İyon Kenti: Priene
*****Bu
sayfadaki yazının ve fotoğrafların tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak
gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek
alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir. Nalan Yılmaz adıyla tüm yazılar 'Creative Commons Attribution Noncommercial-No Derivative Works 3.0 Unported License' altında tescillidir.
Blogumda paylaştım. Kesinlikle harika bir yer.Özellikle ege bölgesinin antik çağ için ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor. herkese tavsiye ederim.
YanıtlaSilwww.thekahveci.com
www.kahvecitrader.blogspot.com
Teşekkür ederim...
YanıtlaSil