31 Ağustos 2016 Çarşamba

İznik'te Tarihin İzinde

Bursa iline bağlı ve gölün doğu kıyısında kurulu olan İznik tarihi ve doğal güzellikleri,  dini ve sivil mimari eserleriyle birlikte Osmanlı'da çinicilikte de özel bir yere sahip.  Bitinya Krallığı, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu için önemli bu yerleşim surlarla çevrili. Günümüze kadar ulaşan 5 km uzunluğunda ve 13 m yüksekliğindeki  surların 114 burcu,  4 ana kapısı (İstanbul, Lefke, Yenişehir ve Göl Kapı), 12 tali kapısı var. Roma Dönemine tarihlenen surlar kuşatmalar nedeniyle sürekli tahrip olduğu için onarım görmüş. Bugün İstanbul, Yenişehir ve Göl Kapı araç ve yaya trafiğine açık.

Bizans, Selçuklu ve Osmanlı'nın kısa bir süre başkenti de olan İznik eski adıyla Nikea dikkate değer bir ilçe... Çok sayıda uygarlığın yerleştiği antik kent türbeleri, camileri, kiliseleri, hamamları, surları, tiyatrosu ve diğer yapılarıyla  açık hava müzesini andırır. Altınşehir İznik'e en az bir günü ayırarak gezmek Anadolu'nun kültürel ve tarihi zenginliğini keşfetmek açısından harika bir fırsat.

24 Ağustos 2016 Çarşamba

Romantizm ve Sanat

18. yüzyılın sonlarından 19. yüzyılın ortalarına kadar süren ve edebiyatta, felsefede, sanatta, müzikte görülen Romantizmde yaratıcılık ve bireysellik vurgulanır. Uzak ve ulaşılmaz olanın özlemini duyan Romantikleri gece, alacakaranlık, düşler, doğa, eski uygarlıklardan kalıntılar ve doğaüstü şeyler çeker. Gerçeklikten, toplumsal sorunlardan kaçarak geçmişe, kasvetli, esrarengiz ve gizemli olana* ilgi gösterirler. Özgürlük, yalnızlık, tinsellik, duygular, içe yönelme ve sezgiler önemsenir. Doğa ve insan kaynaşır. Romantik kişi bireyseldir, dâhilere özgü bir tembelliğe sahiptir, kendi varlığında kendini uyumsuz, aykırı biri olarak duyumsar. Duygular ile gerçek dünya arasındaki fark büyüktür. Bütün bu özelliklerden dolayı romantiklerin pek çoğu melankoliktir ve genç yaşta genellikle veremden ölürken bazıları da intihar eder.

Genç dehalardan Novalis gecenin gündüze üstünlüğünden, gizemli karanlıkların ayartıcılığından söz eder. Novalis’e göre: Gizemli yol içe açılandır. Doğa uçsuz bucaksız bir simgedir. Evren insanın içindedir ve insan evrenin sırlarını çözmek için kendine yönelmelidir. İngiliz şair Shelley evrenin ruhu olduğuna inanır. Kederli Alman şair Hölderlin’in şiirlerinde doğaya övgü vardır ve doğanın insanı içinde bulunduğu kuşkulardan, çaresizlik hissinden kurtaracağı belirtilir. Çağın hüznünü yansıtan Chateaubriand kurulu düzeni yadsır. Çalışmalarında yaşama duyduğu kini ve umutsuzluğunu işler. Başka bir romantik Lamartine'in şiirlerinde ise hiçlik ve boşluk duygusu egemendir. Hayatının son dönemlerinde öncekine oranla daha acı bir kederle yazılmış içe kapanık ve dağınık şiirleri vardır. Romantiklerin en yalnızı Gérard de Nerval'dır (1808–1855). Bilgilerinin aşırılığından beynine fazla yüklenme olan ve mistik hezeyan krizlerinin ardından sekiz ay tımarhanede kalan Nerval bu dönemden sonra simyacılığa, parapsikolojiye, metafiziğe, mitolojiye ilgi gösterip bu konuları araştırır. İmkânsız aşkına kavuşamaması hastalığını ilerletir...

31 Temmuz 2016 Pazar

Son Günlerde Blog ve Yazı Yazmak

Bir süredir bloga yazı ekleyemedim. Bunun sebebi son zamanlarda her şeye karşı biraz ilgisiz olmam. Bu da iyi değil tabi devam ederse melankoliye kapılmak mümkün. Sanki dünyada her şey kötüye gidiyor, insanlık bir kaosa ve karanlığa sürükleniyor... Her yerde acılar artıyor... Acımasızlık, zalimlik, vicdansızlık, kötülük, bencillik dünyaya hakim oluyor.  En çok da komşumuz olan ülkedeki iç savaşın neden olduğu korkunç sonuçlar son derece üzücü... O kadar yakınımızda ki... Hayatını kaybedenler, doğup büyüdükleri toprakları terkedip bilinmezliğe yol alanlar... Bir ülke ve vatandaşları parçalandı. Ayrıca ülkemizde de terör örgütünün saldırıları sonucu her gün şehit veriyor ve yine terör örgütlerinin düzenlediği halkı hedef alan dehşetli patlamalarda insanlarımızı kaybediyoruz. Ulusal güvenliğimize yönelik ciddi tehditlerle mücadele ediyoruz. Hepimiz aynı dünyada yaşadığımıza göre uzakta veya yakında felaketlere üzülmemek imkansız. Dünyaya korku yayan olaylara karşı gelecek için umutlu olmak zorlaşıyor. Yine de insanlara, hayvanlara ve doğaya her zaman sevgiyle, iyilikle, vicdanla yaklaşıp tek haklı kendimizmiş gibi davranmadan, kibire kapılmadan, farklı olanı dışlamadan hayata tutunabilmek, evrensel insani değerlere saygı göstermek gerekiyor. Zor zamanlardan geçen güzel ülkem ve dünya için huzur, barış ve sevgi diliyorum...

Aslında bloga yazmaya başlayıp da ilerleyemediğim birkaç yazı taslağı var: Mesela Amasya, Konya, Kaş, Ksanthos, Patara, Letoon, Tlos gezileri, Empresyonizm, Sembolizm, Romantizm, Barbizon Okulu gibi konular... Bakalım -Türkiye ve dünya gündemi hayati konularda böylesine yoğunken- gelecek günlerde yazma ve araştırma isteği bulabilecek miyim?

*****Bu sayfadaki yazının ve fotoğrafların tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir. Nalan Yılmaz adıyla tüm yazılar 'Creative Commons Attribution Noncommercial-No Derivative Works 3.0 Unported License' altında tescillidir.    Creative Commons License

21 Haziran 2016 Salı

Adımız Miskindir Bizim


Athena - Adımız Miskindir Bizim (Düet: Mazhar Alanson)

Adımız miskindir bizim* / Düşmanımız kindir bizim / Biz kimseye kin tutmayız
Kamu alem birdir bize / Kamu alem birdir bize /
Biz bu dünyadan gider olduk / Kalanlara selam olsun
Bilmeyen ne bilsin bizi / Bilenlere selam olsun

*Yunus Emre'nin 'Biz Kimseye Kin Tutmayız' şiirinden

14 Haziran 2016 Salı

Sudaki Van Gogh

Geleneksel Osmanlı Sanatı olan Ebru'da en sevdiğim ressamlardan biri olan Vincent van Gogh'un resimlerini görmek ne hoş... Video ve çalışma Garip Ay'a ait. 


20 Mayıs 2016 Cuma

Van Gogh Shadow




1. Fishing Boats on the Beach at Saintes-Maries  2. Langlois Bridge at Arles  3. Farmhouse in Provence   
4. White House at Night  5. Still Life 6. Evening The Watch (after Millet) 7. View of Saintes-Maries  
8. Bedroom 9. Factories at Asnieres Seen  10. White House at Night  11. Restaurant 
12. First Steps (after Millet)  13. Self-Portrait

Music: Experience - Ludovico Einaudi

5 Mayıs 2016 Perşembe

Çikolata Aşkına


Çikolata hem de en koyusundan. Dark - bitter - koyu - siyah çikolata. Uzun yıllardır tercih edilen hep koyu çikolata ama zaman içinde yüzde oranı değişti. % 60, % 70, % 72, % 80 derken % 85'te takıldı :). Bu tat iyi geldi hem de ne kadar az şeker o kadar sağlık.  Şeker oranı yüksek her türlü tatlı rahatsızlık verdiği için dışarıdaki pastane tarzı yerlerin ürünleri yerine evde az şekerli veya akçaağaç şurubuyla, hurmayla, pekmezle, balla tatlandırılmış kekler, muffinler, brownieler, pudingler yapmak çok daha iyi...

29 Nisan 2016 Cuma

12. Yıl Anısına

Ressam Nazmi Yılmaz'ın (23 Ocak 1944, İstanbul - 29 Nisan 2004, İstanbul)
Kişisel ve Karma Sergilerinden Seçme Davetiyeler ve
Basından Seçme Yazılar

Hayattan ayrılışının 12. yılında özlem, sevgi ve saygıyla anıyorum... 
 

26 Nisan 2016 Salı

Heinz Mack: Işık, Renk, Hareket ve Ritim

Sanatım, dünyanın tüm çirkinlikleri giyinmiş perişanlığına, mutlak güzellik ile karşı duruş niteliğindedir.” sözlerinin sahibi Alman sanatçı Heinz Mack’ın Sakıp Sabancı Müzesi’nde 18 Şubat’ta açılan sergisi 17 Temmuz’a kadar ziyaret edilebilecek. Müzede 2 Eylül’den 10 Ocak’a kadar süren bir önceki sergide ‘ZERO. Geleceğe Geri Sayım’da uluslararası sanat ağı  ZERO’nun üç kurucu üyesinden biri olan Heinz Mack’ın da eserleri yer alıyordu.  O sergide de görülen terastaki anıtsal çalışma ‘Dokuz Sütun Üzerindeki Gökyüzü’ ile birlikte, ‘MACK. Sadece Işık ve Renk’ adlı kapsamlı sergi, öncü sanatçının 1950’lerden 2015 yılına kadarki 100’den fazla eseriyle 60 yıllık sanat kariyerini takip etme fırsatını sunuyor. Sergiye konferanslar, eğitim programları, atölye çalışmaları gibi etkinlikler ve bir katalog eşlik ediyor.

Müzenin üç kattaki sergi salonlarında Resim, Heykel, Sahra Projesi, Mürekkep Çizimleri, Çöl Rölyefleri, Kinetik ana başlıklarıyla sanatçının rotorları, ışıklı objeleri, duvar ve yer rölyefleri, heykelleri, kâğıt üzerine Hint mürekkebi, pastel, füzen ile çizimleri, grafikleri, “Kromatik Takımyıldızlar” adlı çok renkli tuval resimleri ve açık alanlar için tasarladığı yerleştirmeleri görülüyor. 1960 sonrası doğanın sanatsal mekânlara dönüştüğü Arazi Sanatı’nın örneği çöl yerleştirmelerinden ikisi müzenin galerilerindeki zeminlere uygulanmış. Çöl kumuyla oluşturulan bu yerleştirmeler ışığı ön planda tutarken doğal ve yapayın birlikteliğini de ortaya koyar. Farklı tekniklerde ve malzemelerle çalışmayı tercih eden Mack, o malzemenin içyapısını çözmeyi ve maddenin görünümünü tamamıyla değiştirip ruh katmayı hedefler. Çocukluğu ormanlarla çevrili kırsal alanda geçen sanatçı doğadan dönüştürülen endüstriyel formlarla ilgilenir. Teknolojinin doğayı ve insanlığı yok edici yanı olmakla birlikte onun içindeki yapıcı ruhu ve enerjiyi açığa çıkarmayı önemser.

15 Nisan 2016 Cuma

MACK. Sadece Işık ve Renk

               Heinz Mack - "MACK. Sadece Işık ve Renk"  
Sakıp Sabancı Müzesi - 18 Şubat - 17 Temmuz 2016




Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...