İstanbul’da aynı hafta içinde
önce Sakıp Sabancı Müzesi’nde Joan Miró’nun Şubat ayına kadar sürecek
olan ‘Kadınlar Kuşlar ve Yıldızlar’ sergisi açıldı. Hafta sonu ise Haliç Kongre
Merkezi’nde 26 - 28 Eylül tarihlerinde uluslararası çağdaş sanat fuarı
ArtInternational’ın ikincisi düzenlendi. 24 ülkeden 80 galeri, 400’den fazla
sanatçı, 20 binin üzerinde ziyaretçi ile hafta sonu İstanbul’da sanat alanında
hareketlilik yaşandı. İki ana salon ve birbirine bağlı ara salonlarda
gezilebilen fuar 77 milyonluk satışla sona erdi. Modern ve çağdaş sanatçıların
çalışmalarını bir araya getiren fuara ilgi yoğundu. Galeri Lelong’dan İspanyol sanatçı Jaume Plensa’nın
2014 tarihli “Sanna in Umea” adlı bronz heykeli 235 bin euroya alıcı buldu.
Deweer Galeri’den Belçikalı Jan Fabre’nin 1996 tarihli ahşap, şövalye zırhı ve
böceklerden oluşan şaşırtıcı heykeli “Flaman Savaşçı” 160 bin euroya
satıldı. Fuarda Anish Kapoor, Joan Miró, Marina Abramoviç, Andy
Warhol, Banksy ve Damien Hirst gibi dünyaca ünlü sanatçıların eserleri de vardı.
Galeri Manâ, NON, Pi
Artworks,
PİLOT, Rampa, ArtSümer, x-ist, Galeri Zilberman, Dirimart, Galeri Nev,
Rodeo ve Sanatorium fuara Türkiye’den katılan galeriler. Dirimart’ta
Yüksel Arslan’ın üç resmi ve Nuri Bilge Ceylan’ın büyük boyutlu
fotoğrafı da
sergilendi. Bazı çağdaş Türk sanatçıların
yabancı galerilerle yer alması da dikkat çekiciydi: Kezban Arca Batibeki, Murat
Pulat ve Gülay Semercioğlu Leila Heller Galeri’den; Nuri Kuzucan Edouard Malingue
Galeri’den ve Ramazan Bayrakoğlu Galerie Lelong’dan; Taner Ceylan Paul Kasmin
Galeriden… Galeri Nev sanatçılarından Necla Rüzgar’ın doğayı farklı
algılamalarla yansıttığı gerçek boyutlu yerleştirmeleri ve realist heykelleri
hayvan ve insan arasındaki sınırları, canlı bedenlerin taşlaşmasını ve ölümü
sorgulatması açısından da etkileyici. Aynı zamanda kadınlar, balıklar, kuşlar
ve geyiklerden oluşan ve masal imgelerinden yola çıkan dünyası tedirginliğe de
yol açıyor. ArtSümer standında çalışmaları sergilenen Gözde İlkin kumaş
üzerinden sarkan ipliklerle bitmemişlik duygusu uyandırıp hem çağdaş hem de
geçmişe ait bir etki bırakıyor. Yüzlerin görülmediği sosyal kimliklerinden
kurtulmuş karakterleri işlediği canlı kompozisyonları görsel olmakla birlikte dokunma
hissi de uyandırıyor.
Berlin’den Kornfeld Galeri’nin
sanatçılarından Tamara Kvesitadze’nin 2012 tarihli ‘Erkek ve
Kadın’ adlı paslanmaz çelik ve alüminyumdan heykelinde bir platform
üzerinde yükselen parçalanmış bir erkek ve kadın bedeni bütünleşip
birbirlerinin içinden geçiyor, sonra tekrar uzaklaşıyor. Toplum ve birey
arasındaki ilişkiyi sorgulayan Gürcü sanatçının kinetik heykelinde kadın Gürcü
Nino’yu, erkek Azeri Ali’yi temsil eder. Biri Hıristiyan diğeri Müslüman iki âşık
genç evlenir ama Ali Rus işgaline karşı Azerbaycan topraklarını savunurken
ölür. Bu heykel Azerbaycan - Gürcistan, Müslüman - Hıristiyan, Asya - Avrupa yanı
sıra erkek ile kadının sonsuz aşkını ve evlilikten sonra bütünleşerek bir
olmasını da simgeler. Bu heykelin 8 metrelik bir örneği Batum sahilinde bir
caddedir.
Hong Kong, Şangay ve Singapur'da
yer alan ve Pearl İstanbul’un Doğu-Batı arasında köprü görevi gördüğünü düşünen
Pearl Lam Galerileri Zhu Jinshi, Qin Yufen, Su Xiaobai Li Tianbing, Kimiyo
Mishima, Carlos Rolon / Dzine, Yinka Shonibare, MBE (RA) ve Ben Quilty ve
Portekizci tasarımcı Joana Vasconcelos'un özel bir projesi ile fuarda yer aldı.
Bilgisayar oyunu tetristen esinlenerek boyalı fayanslar, el yapımı yün tığ
işleri, kumaşlar, polyester MDF, demir gibi malzemelerden oluşan soyut projede
dalgalarla İngilizlerin ve Portekizlilerin denizle olan ilişkilerini
vurguluyor. Teknolojiye gönderme yapan katı yapının etrafındaki eğlenceli bir
şekilde renkli ve farklı malzemelerin birlikteliğiyle kadının el emeği ve
üretimine karşılık teknolojinin tüketici rolüne eleştirel bir bakış da
getiriyor. Geleneksel ve çağdaş toplumun referanslarını birlikte sunuyor. Çinli
sanatçı Zhu Jinshi Batı tarzını ve Çin
boyama tekniğini birleştirdiği resimlerinde boyayı kalın tabakalar halinde
kullanır. Su Xiaobai de Çin kültürüne bağlı kalırken biçim ve malzemede Batı Modernizminden
etkilenir. Eski lake tekniğini çağdaş biçimde uyguladığı katmanlı soyut
resimleri heykel gibi bir görünüme sahip. Galerinin bir diğer sanatçısı Yinka
Shonibare’in büyük boyutlu baskılı kumaş üzerine kırmızı, altın, kahverengi
tonlarının ağırlıkta olduğu ve çeşitli malzemelerle oluşturduğu ‘Hong Kong Oyuncak
Boyama’ adlı kolajında zengin ve ayrıntılı bir görsellik göze çarpıyor.
Yıldızlı bir galakside 27 yuvarlak tuval etrafındaki oyuncaklarla, emek, güç, evsizlik,
yoksulluk, zenginlik, günümüz ilişkileri, sömürgecilik ve küresellik üzerine
bakış açısını ifade ediyor.
Modern ve Çağdaş İran sanatının
geniş bir koleksiyonuna sahip Tahran’dan Assar Sanat Galerisi, Alireza
Adambakan, Mohammad-Hossein Emad, Rıza
Lavassani, Ahmed Morshedloo
ve Babak Roshaninejad
gibi sanatçıların son eserleriyle fuara katılmıştı. Şiirsel, mitolojik
karakterler ve nesnelerle ilgilenen Rıza Lavassani’nin ‘Hayat’ adlı
kartonpiyerden yapılan büyük heykelinde çirkin ve büyük bir nesneyi ayrıntılı
olarak sevgiyle aktardığı gözleniyor. Berlin’den Kuckei + Kuckei Galeri’nin sanatçısı
Miguel Rothschild’ın ‘Uykusuzluk’ adlı çalışmasında altın renkli toplu iğneleri
siyah zemin üzerine saplayarak oluşturduğu evren görünümü çarpıcı ve
detaycılığı ile hayranlık uyandırıcı. Lisson Galeri’den Julian Opie’nin Imogen adlı
bilgisayarla oluşturulan animasyon görüntüsünde değişen yüz ifadeleri istenilen
karede durdurulabiliyor. Donuk bir yüz, gülümsüyor, sonra tekrar somurtkan bir
hal alıyor. Yalın ve sadece mimiklere odaklanılan portede konturlar belirgin.
Yönetmenliğini yine Dyala Nusseibeh,
sanat yönetmenliğini Stephane Ackermann’ın üstlendiği ArtInternational, ticari
amacı ve buna bağlı olumsuzlukları bir yana beyaz küpten bölmeler arasında
sıralanan onlarca galeriden yüzlerce sanat çalışmasını bir arada sunarak,
görsel ve sanatsal bir aura oluşturup; dünyada güncel sanattaki eğilimlere dair
fikir edinmeyi sağlıyor. Ayrıca koleksiyoner, sanatsever, galerici ve sanatçıyı
da buluşturuyor. Fuar kapsamında ticari faaliyetler dışında bağımsız
sanatçılara ve gruplara da yer verilmiş. Canlı performanslar, yerleştirmeler,
atölyeler, kısa film gösterileri ve söyleşiler gibi etkinlikler organize edilip
İstanbul’un sanat ortamına canlılık getirilmesi amaçlanmış. Dünya kenti olmanın
ölçütlerinde kültür ve sanat etkinliklerinin çokluğu önem taşıyor. ArtInternational
ikinci yılı olmasına rağmen çağdaş sanat ortamı açısından bu ölçüte katkıda
bulunmaya niyetli.
Nalan Yılmaz, Art International Sanat Fuarı, 2 Ekim 2014, Lebriz Sanal Dergi
Nalan Yılmaz, Art International Sanat Fuarı 2015
Nalan Yılmaz, Art International Sanat Fuarı 2015
*****Bu
sayfalardaki yazıların tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak
gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek
alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir. Nalan Yılmaz adıyla tüm yazılar 'Creative Commons Attribution Noncommercial-No Derivative Works 3.0 Unported License' altında tescillidir.
0 comments :
Yorum Gönder