Sayfalar

13 Aralık 2008 Cumartesi

Anadolu Selçuklu Medreseleri

Konya, İnce Minareli Medrese
Anadolu Selçuklu mimarisinde 12. yüzyıldan itibaren gelişme gösteren, kavram ve yapı olarak önemli medreseler eğitim verilen mekanlardır. Bilgili olanların ön tarafta oturup bir daire oluşturdukları medreselerde; müderrisler, muidler -asistan- ve danişmendler -öğrenci- bulunurdu. Bu yapılar ortalarındaki avlunun durumuna göre kapalı avlulu kubbeli ve açık avlulu olmak üzere ikiye ayrılırlar. Medreselerde gösterişli portal, eyvanlı avlu veya havuzlu iç avlu, üst açıklıklı kubbe veya aydınlık kubbesi belirgin özelliklerdir. Bununla birlikte yapılarda farklı örtü sistemleri, yapım teknikleri, malzemeler ve süsleme öğeleri kullanılır. Benzer biçimler içeren örneklerinde bile değişik yorumlar göze çarpar.

Kapalı Avlulu -Kubbeli- Medreseler: 

Anadolu’da açık avlulu medreselerden önce ortaya çıkan kapalı avlulu medreselerde ortadaki kare avlunun üzeri kubbe ile örtülür. Avlunun etrafında revaklar, eyvan ve hücre gibi mekanlar bulunur. Yapıların kubbeleri renkli çinilerle kaplıdır. Görkemli taçkapıları ise taş işçiliğinin özen ve inceliğini gösterir. Dışarıya açılmalar küçük pencerelerle sağlanır. Odaların kapalı avluya açıldığı yapılar açık avlululara oranla daha küçüktür. Bu türün ilk örnekleri 1167 tarihli, iki eyvanlı Danişmentliler’e ait Tokat Yağıbasan Medresesi'dir. Afyon, Sincanlı yakınlarındaki 1210 tarihli Boyalıköy Medresesi iki katlı ve simetrik planlıdır.


Konya Karatay Medresesi
İsparta’nın Atabey ilçesindeki 1244 tarihli Ertokuş Medresesi ortadaki avlunun kubbeyle örtüldüğü, yanlarda revaklar ve bitişiğindeki kümbetle ilginç bir örnektir. Konya Alaeddin Cami yakınındaki İnce Minareli Medrese -1258- kubbesinde geçişlerde kullanılan pandantiflerde ve kubbenin üç yüzeyinde geometrik süslemeli çiniler yerleştirilmiştir. Kesme taş ve tuğladan inşa edilen yapının taçkapısı dıştan üç silme ve iki dekoratif frizle çevrilidir. Kapının iki yanından başlayan silüs yazı şeritler halinde devam eder. Onarılarak çini eserlerin sergilendiği bir müze haline getirilen 1251 tarihli Konya Karatay Medresesi üzeri kubbe ile örtülü orta mekanın etrafına sıralanan bir eyvan, sekiz hücre ve dört köşede kubbeli dört mekandan oluşan dengeli ve simetrik bir plana sahiptir. Özellikle çinileri açısından önemli yapının çifte minareli taçkapısı ve taş süslemeleri de göz alıcıdır. 1272de yaptırılan iki eyvanlı Kırşehir Cacacey Medresesi'nin orta mekan üzerindeki kubbedeki delikten geceleri gözlem yapıldığı için rasathane olarak inşa edildiği kabul edilir. Bu türün diğer örnekleri Afyon Çay Medresesi -1258- ve Erzurum Yakutiye -1315- medreseleridir.

Açık avlulu medreseler:
 
Tek veya iki katlı olan yapılar eyvan sayısı ve revak düzenine göre farklılıklar gösterir. Bu yapıların ortalarındaki avlunun üzerinde kubbe yoktur, açıktır. Tarihi bilinen en eski örneği Kayseri’de Çifte Medrese’dir -1205-. Medrese ve şifahane bitişiktir. Anadolu Türklerinin inşa ettiği en eski hastaneye sahip yapı türbesi, figürlü kabartmaları ve boyutlarıyla dikkati çeker. Dört eyvanlı ve revaklarla çevrili avlu kısmı ayakta kalan Sivas’taki İzzettin Keykavus Medresesi ve Şifahanesi -1217- Selçuklu medreseleri içinde açık avlulu örneğin temsilcilerindendir. Hekim yetiştirilen aynı zamanda şifahane olan yapıda göz, dahiliye, cilt ve ruh hastalıkları tedavi ediliyordu. Dikdörtgen avluyu üç yönde revakların çevrelediği Kayseri Hunat Hatun Medresesi'nin -1237- batı yönünde taçkapı, doğu yönünde eyvan, müderris odaları ve avlu etrafında da hücreler bulunur. Önemli yapılardan biri de adını içindeki çini mozaik bezemelerinden alan 1242 tarihli Konya Sırçalı Medrese’dir. Simetrik plana sahip medresenin tek eyvanı tonozla, yanındaki iki oda ise kubbeyle örtülüdür. Taçkapısı anıtsal ve göz alıcıdır. İki katlı Tokat Gök Medrese -1265- çifte minareleri ve dekoratif özellikleriyle ilgi çekicidir. Açık avlulu medreselerin en büyüğü 1253 tarihli Erzurum Çifte Minareli Medrese’dir. İki katlı binanın avlusunun etrafında revaklar, eyvanlar arasında ise öğrenci odaları yer alır. Bütünüyle kesme taştan yapılmış yapının ön cephesinin ve taç kapısının taş işçiliği görkemlidir. Medreseye adını veren sırlı tuğla ve mozaik çiniyle yapılmış minarelerin sağ tarafındakinde taş çerçeveler içinde Selçuklu’nun simgesi olan çift başlı kartal görülür.  

1271 yılında inşa edilen Sivas Gök Medresesi taç kapıdan girilen dört eyvana ve havuzlu avluya sahip örneklerdendir. Mermer kaplı taçkapının girişinin üzerinde mukarnaslı kavsara bulunur. Kapının iki yanındaki minarelerin kaideleri bitkisel ve geometrik desenlerle süslüdür. 12 tür hayvan başı, yıldız ve hayat ağacı motifleri dikkati çeker. Taçkapı Selçuklu taş süslemesinin en önemli örneklerinden biri olması açısından önemlidir. Sivas’taki Çifte Minareli Medrese'nin -1271- sadece giriş cephesi ve çift minareli anıtsal portali günümüze ulaşmıştır. Dört eyvanlı, eyvanlar arasında odaların bulunduğu yapının plan şeması simetriktir.

Açık avlulu diğer medreseler; dört eyvanlı 1272 tarihli Sivas Buruciye Medresesi, Çorum Kalehisar Medresesi, Kayseri Hacıkılıç Medresesi -1249-, Akşehir Taş Medrese -1250-, Sinop Alaeddin Medresesi -1261-, üç eyvanlı Kayseri Sahabiye Medresesi -1261-, Kayseri Seraceddin Medresesi -1238-, Çorum Hüseyin Gazi Medresesi'dir.
 

Nalan Yılmaz. 2005 
 
Kaynaklar:

1- Aslanapa, Oktay, Türk Sanatı, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1984


Anadolu Selçuklu Hanları

*****Bu sayfadaki yazının ve fotoğrafların tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir. Nalan Yılmaz adıyla tüm yazılar 'Creative Commons Attribution Noncommercial-No Derivative Works 3.0 Unported License' altında tescillidir.  Creative Commons License
 

1 yorum :