28 Mart 2013 Perşembe

Sanat Yazılarım

                                                        Lebriz Sanal Dergi'deki Yazılarım
 

23 Mart 2013 Cumartesi

İki Söz

       
     Hiçlikte Bir Söz

*****Bu sayfalardaki yazıların tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir. Nalan Yılmaz adıyla tüm yazılar 'Creative Commons Attribution Noncommercial-No Derivative Works 3.0 Unported License' altında tescillidir.   Creative Commons License
                                     

18 Mart 2013 Pazartesi

Osmanlı Minyatüründe Simurg - 2

II. Bayezid dönemi yazarlarından Uzun Firdevsi’nin ‘Süleymanname’ adlı eseri tüm hayvanların dilinden anlayan peygamber Süleyman ve onun hizmetindeki varlıklarla ilgilidir. Bu yazmadaki minyatürlerden birinde Hz. Süleyman’ın sarayında krallar, ulu kişiler, melekler, hayvanlar, cinler, şeytanlar ile resmedildiği kalabalık sahnenin üst bölümünde belirgin özellikleriyle Simurg da yer alır.

III. Murat’ın kızı Fatma Sultan için Türkçeye çevrilen Paris Ulusal Kitaplıktaki Muhammed Emir Hasan el Suudi’nin gezegenlerden, astronomiden, burçlardan, falcılıktan bahsettiği ‘Metaliü’s-Saade’ yazmasının 68 minyatürü (1582) Nakkaş Osman üslubundadır. 21 x 31 cm boyutlarındaki 286 sayfalık kitabın ilk minyatüründe III. Murat, bir halı üzerinde oturur ve önünde açık duran kitaba şaşkınlıkla bakar. Çok özenli, ince tekniğe sahip, kaliteli diğer resimlerde, burçların etkisindeki insanların durumlarının yanı sıra, her gezegenin mesleklerini yaparken eğlenceli çizilmiş sarıklı figürler, tılsımlar, efsaneler, doğaüstü varlıklar, egzotik hayvanlar vb. konular vardır. Minyatürlerden birinde Hz. Süleyman’ın iki kubbeli sarayının bahçesinde kanatlı melekler, boynuzlu cinler ve çatıda biri tavus kuşu, biri Simurg olan dört kuş gösterilir. Tasvir edilen figürler Hz. Süleyman’ın her türlü yaratık üzerinde sahip olduğu gücü simgeler. Çatının köşesinde duran Simurg’un gökkuşağı renklerindeki kuyruğu aşağıya, meleklerden birinin yüzüne doğru sarkar. Parlak renkli giysiler, görkemli yapı, kuşlar, hayali yaratıklar son derece zariftir. 

14 Mart 2013 Perşembe

1700 Yıl Yaşayan Dev Kuş: SİMURG - 1

Efsanelerde önemli yer bulan ve kutsal sayılan dağlarla birlikte; tepesinde dervişlerin, devlerin, ötesinde mitolojik varlıkların yaşadığı dağlardan da söz edilir. İçenlere ölümsüzlük veren yaşam suyu Ab-ı Hayat’ın da bulunduğu Kaf Dağı onlardan biridir. Kazvini en sıra dışı kuşun Kaf Dağı’nın tepesinde su kenarındaki bilge ağacının dallarında yaşayan, insan gibi konuşan ve her şeyi bilen Simurg olduğunu belirtir. Güneş ve aydan yaratıldığına, kuşların en güzeli olduğuna inanılan Simurg güzellik, bereket, güç gibi kavramların da simgesidir. Uçarken hava kararır, gök gürler. Kaf Dağı’nı geçmek isteyenler (Hz. Hamza vb.) onun üzerinde seyahat eder. Tüm bitkilerin tohumlarının üzerinde biriktiği kutsal bir ağaçta (Tuba) yuvası vardır. 300 yaşında yumurtlayan ve 1700 yıl yaşayan dev kuş uçmaya başladığında şifalı tohumlar da yeryüzüne dağılır. Simurg'un tüyünü veya kemiğini bulup saklayan, başkalarından sürekli saygı görür. Doğu ve Batı sanatında tasvirlerine sıklıkla rastlanır. Başında tepelikle, uzun boynu, göz kamaştıran rengârenk parlak tüyleriyle ve muhteşem kuyruğuyla genellikle havada gösterilir. Farklı kültürlerde farklı isimlerle anılır. Farsça Simurg (otuz kuş), Arapça Anka, Türk mitolojisinde Tuğrul Kuşu veya Zümrüdüanka, Batı dillerinde Phoenix olarak bilinir...

8 Mart 2013 Cuma

Hayalin Derinliklerine Yolculuk

Filibeli Ahmed Hilmi'nin 'A’mâk-ı Hayâl'ini okuyuşum bu blogun açılış tarihine denk geliyor. Hatta kitaptan etkilenmem sonucu blogun başlığını 'hiçlik zirvesi' koymuştum. Sonra 2006 tarihli Agora'da yayınlanan kısa düşüncelerimin başlığı olan Hiçlikte Bir An oldu. A'mâk-ı Hayal hakikate ulaşma, hayatın sonu ile ilgili konuları hikayelerle anlatan felsefi yönü belirgin bir kitap:

"Ey can! Şu ölümlü dünyaya şöyle bir bak! Gafletten kurtul çünkü meydanın boş olmadığını bil! Bir zamanlar dünyaya hükmeden Sultan Süleyman ve İskender Han neredeler? Yüz bin senelik ömrü neşeyle geçirsen bile hepsi kısa bir AN içindir. Dünyanın aldatıcı bu bağ ve bahçesi ne gül ne de bülbüle kalıcıdır. Zaten felek, şimdiye kadar kime istediği gibi yâr olmuş ki!" s: 25 ...


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...