20 Şubat 2009 Cuma

Resim Üzerine Düşünceler

*Resim yapmak için yetenek, ilgi, eğitim, teknik bilgi ve çok çalışmak gereklidir. Ancak bunlar yeterli değildir. Geçmişteki ustaların yapıtları ve çağın gelişmeleri takip edilmeli, çevreyi, insanları, doğayı, olayları iyi gözlemlemeli ve daha önce söylenmemişi, fark edilmemişi yakalayıp ortaya konmamış bir tarz edinebilmeli, üslup oluşturabilmelidir. Doğada yer alan ağacı diğerleri gibi resmetmek değil kendi algılarından ve imgelerden yararlanarak yeni bir bakış katıp öznel olduğu kadar nesnelleştirebilmelidir. Resmin kendi içindeki ışık, renk, çizgi, leke, biçim öğeleri bir kompozisyon olarak bütünlük içinde ve dengeli bir şekilde verilmelidir. Resim mesaj vermek zorunda değildir. Kendi içinde uyumu yakalayabilmelidir...

*Resim sanatı prehistorik dönemlerden günümüze kadar gelir. O zamandan bugüne insanın teknolojik gelişmeler sonucu geldiği noktada sanatta pek çok aşamalardan, dönemlerden geçmiştir. Sanatın her alanında biçimsel üslupsal değişimler olmuştur. Resim sanatı hiç ara vermeden toplumlara göre bölgesel farklılıklar göstererek kimi zaman daha çok kimi zaman daha az önemsenerek bugüne ulaşmıştır. Resmin yapıldığı malzeme ve kullanılan teknikler değişiklik gösterse de hep bir şeyler anlatılmak, tasvir edilmek istenmiştir. 20. yüzyılla birlikte resim sanatında modernizm başlamıştır. Resmin o ana kadarki gelişiminde figüratif ve natüralist sanatta her şey denenmiştir. Sonunda figürsüz, soyut sanata, resmin biçimsel sorunlarının araştırıldığı noktaya gelinmiştir. Konu biçimsel öğeler olmuştur. 19. yüzyıla kadar üsluplar uzun zaman dilimleri içinde geçerliliğini korurken 19. yüzyılda süreler azalmış, 20. yüzyıla gelindiğinde ise en aza inmiştir ve üsluplar artmıştır. Günümüzde ise bireysel sanatçılardan söz edebiliyoruz. Ressamlar belli üslupsal gruplaşmalar içinde değildir. Olsabile çok az ve sınırlı kalmıştır. Yaygınlık kazanmamıştır.


*Teknolojik gelişmeler sonucu iletişimin kolaylaşmasıyla görselliğin önem kazanması sanatta farklı eğilimlere neden olmuştur. Mesela felsefeyle ilgili olan ve düşünceye dayanan kavramsal sanatta çok çeşitli malzemeyle farklı, özgün bir düşünceden yola çıkılıp eleştiri veya sadece göstermek söz konusudur. Sanatçılar kendi yetenekleri ve seçimleri doğrultusunda malzemelerini oluşturur. Her türlü nesne yan yana gelebiliyor. Modern sanatta Marcel Duchamp’la başlayan değişim kavramsal sanatta devamlılık kazanıyor. Ancak bildiğimiz klasik sanatlardan resim ve heykel de kendi içlerinde biçimsel ve konu olarak her türlü denemeden sonra bireysel sanatçıların ortaya koyduğu eserlerle varlığını sürdürmektedir.

*
Performans, kavramsal sanat, happening, body-art ve public art’ın ötesinde insanın yaşantılar oluşturması, kendiyle ilgili arayışları, varoluşsal kaygıları, sanrıları, hezeyanları, o yaşantıları oluşturduğu süreç de -insanın doğumundan ölümüne kadarki bütün eylemleri, düşünceleri ve ve seçimleri- sanat olarak nitelendirilebilir.


Nalan Yılmaz,
Sanat Üzerine Düşünceler, 2 Haziran 2003, Hürriyet, Agora
Sanat Eseri Olan İnsan Hayatı
Sınırları Kaldırandır Sanat 
Sanatçı Kimdir?
 
*****Bu sayfalardaki yazıların tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir. Nalan Yılmaz adıyla tüm yazılar 'Creative Commons Attribution Noncommercial-No Derivative Works 3.0 Unported License' altında tescillidir.   Creative Commons License 

0 comments :

Yorum Gönder



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...